+1
Gecenin geç saatleriydi ilk okulumun önünde bir kaç kişiyle konuşuyorduk iş çıkışı gibi bir An'dı eve doğru yürürken yanımda Konuşamadığım bir kadın vardı. Bu yol ayrıca hayatımda kendi başıma yürümüş olduğum ilk yol olur. Kadına en fazla yollarımız ayrılırken iyi akşamlar diye bildim. Apartmanımıza yaklaşıp çocukluğumun geçtiği parka baktım. Parkın tellerinde ağaçların dallarında lambalar asılıydı sanki ağaçlar tepesini tamamen kapatmıştı da artık parkı aydınlatmanın tek yolu buydu. Tellere yaslanırken parka bakarak çocukluğumu anlatıyordum Konuşmak istediğim bir kadına. Daha sonra kadın eliyle oturduğumuz daireyi gösterip "içeride kimse yok Mehmet" diyordu ve ben taşındığımızı hatırlıyor ve tamamen yanlış yolu yürüdüğümü anlıyordum.
Gece saat çok geç olmuş ve yolum gereksiz yere bir kaç saat uzamıştı.
Daha sonra Ev diyemediğim bir yere varıyordum. Konuşmak istemediğim bir kadın içerideki bir oda da kolileri topluyordu bizim yüzümüze bile bakmadan. Ben annemle çok önemsiz eften püften bir konu yüzünden bağıra bağıra tartışıyordum
sonra uyandım işte e
genel olarak çok güzel bir rüyaydı.
Hayatımda yürüdüğüm ilk yolda garip duygular içerisindeydim
Büyüdüğüm parkı o kadar güzel görmek mutlu etmişti beni
Ev diye bildiğim tek yerin artık ev olmaması eski bir hüznümü hatırlatmıştı
Ve en sonunda istemediğim bir hayatı en sonunda reddediyordum