Gelen yan komşum semiha teyze. emekli öğretmen kendisi. arada bir böyle gelir tepside yiycek bişeyler getirirdi. aşure getirmiş ama evde kalabalık olduğumuzu görünce bunu al kaç kişisiniz oğlum hepinize getiricem diye geri gitti.
O gelene kadar tabağı mutfağa masaya bırakıp tekrar kapıya çıktım. Zerre kadar da sevmem şu aşureyi. beş tane daha getirip gitti kadıncağız.
Mutfağa girdiğimde gecenin zor gececegide belli olmustu. masanın üzerinde siyah bir kedi aşure tabağından bişey yiyordu. kanlı ciğer gibi bisey. Ağzından akan kanlar beyaz masa örtüsüne damlıyor. Lan gelin diye içeriye bağırdım. Herkes bunu görmüştü korku ve gerilim herkesin yüzünden belli oluyordu.
Kapıyı açıp kediyi kovduk. teyzenin aşure kaselerinde kanlı pis kokan etler vardı. bunun bize böyle göründüğünü çok iyi biliyordum ama gel gör ki koku dayanolmaz derecede iğrenç olduğu için tabakları balkona atmak zorunda kaldık.
Salonda acaba bundan sonra ne olucak diye beklerken semiha teyzenin evinin duvarından bizim duvara biri sertçe vurmaya başladı. aramızda bir duvar var sadece.bir bağırma sesi geliyor ama net anlaşılmıyor.bu kadın ne diyor diye kulağımı duvara dayadım. Anlayabildiğim kadarıyla neden yemiyorlar diye bağırıp duvarı yumrukluyor. arada bir yardım edin diye bağırmaya başlayınca ben hemen gidip bakalım yalnız yaşayan yaşlı bir kadın sonuçta dedim. zilini çalıyorum uzun bir süre kapıyı açmadı.lan başına biseymi geldi acaba polis mi çağırsak derken açtı kapıyı.tv izliyormuş uzandığı yerden bişey den haberim yok benim dedi.
Bu gece bu kadından çekeriz biz dedim ahmet içerden siyah kediyi gene dışarı çıkarırken. nere atarsan at bi şekilde evden çıkıyor bu kedi.
Saat on oldu semiha teyzenin dairede sanki savaş var kadın gıcıni yırtıyor.ben artık oralı değilim cami açıp beşinci kattan caddeye bakarak bir sigara yaktım. Aşağıda bir gariplik var yoldan hiç araç yada insan geçmiyor. çok sessiz sanki rüzgar bile esmiyor. evet hareket eden hicbisey yok dışarda. karşı apartman ışıkları açık sadece orada da ses soluk yok. zaman durmuş sanki.