0
O sordukça ben cevaplıyorum. Cevapladıkça yeni sorular geliyor ve hoca artık beni benden daha iyi tanıyor. Bi gün ev adresimizi soruyor, bende kursta olmanın verdiği rahatlık, hoca olmanın verdiği güvenle ev adresini veriyorum ve 2 gün sonra bi gece yarısı evin kapısı çalınıyor. Kapıda 2 sakallı adam bekliyor. Ve gelip çay içmek istediklerini söylüyorlar. Abim uykulu bi şekilde kapıyı açıp, çay için müsait olmadığını söylüyor ve kapıyı kapatmak istiyor. Ama adamlar ısrar ediyorlar ve abim geri çekilip salona mecburi bi buyur ediyor. O anda içeri gelenlerin aslında 3 kişi olduklarını ve görüyorum. 3üncü kişi kursta bana ders veren hoca. Göz göze geliyoruz, zütümden ter atıyor o anda ve ben ne yaptım diye korkup içeri saklanıyorum. Yatağın altında kendimden geçercesine ağlarken, nefret ettiğim aileme zarar verecekleri fikri aklımdan hiç çıkmıyor. Tamam ailemi sevmiyorum, onlardan nefret ediyorum, ama ne olur onlara bir şey yapmasınlar diye zırlayıp duruyorum. Hem bana hiç zarar vermedilerki, noolur uzak durun bizden diye içimde yüksek sesle bağırıp duruyorum.