-
1.
+12Trabzon'a vardığımda köye giden dolmuşu bulmam 1-2 saatimi aldı. Sonunda dolmuşa bindim ve yaklaşık 2 saat köyün bulunduğu dağa çıktık. En sonunda şoför burada ineceksin dedi ve atladım.
Hava kapalıydı ve saat akşam 6 civarıydı. Köyün tabelasının olduğu yerden içeri girdim, köy aslında hoş görünüyordu. Sokakta birkaç insana rastladım ve köy kahvesini buldum. içeri girip selam verdikten sonra millet bana biraz tuhaf şekilde baktı. Bir amca sordu:
- Hayırdır oğlum kime baktın?
- Amca ben Kanal ... için bir haber yapmak üzere geldim. Köyde kalabileceğim bir yer arıyorum
- Ne haberi bu?
- Burada geçenlerde genç bir kardeşimiz intihar etmiş, o..
Lafımı bitiremeden birisi kalktı ve üstüme saldırdı. gibtir git ulan buradan puşt sen bizim başımızı belaya mı sokacaksın lan diye bağırdı. Diğer amcalar bizi ayırdı. Ben tam oradan çıkacakken lavabodan bir adam çıktı. 40-50 yaşlarında, sakallı bir adamdı.
- Oğlum çık hadi kapıda arabam var Renault, onun yanında bekle geleceğim, benim evde kalabilirsin.
-(başka bir adam) Lan Yusuf, delirdin mi lan sen? Başına iş mi alacaksın
- Halit uzatma, kardeş taa nereden gelmiş geri mi gönderelim. Bakarız ne yapacağımıza.
Oğlum ben bu köyün imamıyım, camide sana oda ayarlarım hadi gel.
imamla birlikte çıktık ve arabaya bindik. Yolda beni rahatlatmaya çalıştı, köy halkının alışkın olmadığını ondan kızdıklarını falan söyledi. Ben da rahatlamış gibi yaparak bekledim. Yarım saat ilerledik, camiinin bu kadar uzakta olmasına anlam veremedim, ormanın içinde bir yerde eski püskü bir camiiydi.
başlık yok! burası bom boş!