/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 351.
    +3
    Cehase'nin arzuları demek. Neyine dikkat etmiyorum acaba? Anlamıyorum. Evet, bana atarlı davranıyor ama neden? Hala olduğu yerde oturuyor. Güneş de batmak üzere. Hızlıca eve dönmem lazım.

    b-"Bir Bine. Leydi Ekonis, Kurt ve Tilki'ye mesajını ilettim."

    bb-"Abi, sen mi geldin? Çok teşekkür ederim. Leydi Ekonis'in mutlu olmasına sevindim."

    b-"Pek mutlu değildi. Leydi Ekonis seni çok sevdiğini iletmemi istedi. Bana göstermedi ama Kurt bana yas tutmak için odasına gittiğini söyledi." Bir Bine önümde ağlamaya başladı.

    bb-"Güneş ve aydan bahsettiğimde tek benimle dalga geçmeyen oydu. Bana her şeyi o öğretti. Hikayemi dinler misin abi?"

    Shera-"Lütfen Cehase. Sen de dinle. Şu an efendine karşı soğuksun. Bunu hissedebiliyorum. Ben de efendime soğuk davrandım ve o kendini benim için feda etti. Lütfen dinleyin."

    b-"Anlat. Dinliyorum."

    bb-"Teşekkürler abi. Ben fakir bir ailede doğdum. Ailem için sokakta dileniyordum. Tabi o zamanlar babam beni dilendirip parayı tanrıya zütürdüğünü söylüyordu. Ben de tanrı bana yemek verecek, su verecek diye hep dilenmeye devam ettim. Yaşama isteğimi tutan kişiler Güneş ve Ay'dı. Her sabah Güneş gün boyu gülümser, her akşam da ay bana evime kadar rehberlik ederdi. Bir gün ay rehberlik ederken sokakta bir serçe buldum. O da Shera'ydı. Ölmek üzereydi. O gün de babam az para kazandım diye yemek ve su vermemişti. Ben de gizlice eğer babam yemek vermezse diye ayırdığım yemeğimden Shera'ya yemek ve su verdim. Bütün gece ölmesin diye başında durdum. Sonraki sabah durumu iyiydi ama kanadı kırıktı. Kanadına dal ve bir ip bağladım ve onu odamdaki boş kutuda sakladım. Sonra da dilenmeye gittim. O gün bir adam geldi. Saçları güneş kadar sarıydı. Beni aldı ve bana yemeğe zütürdü. Sonra da bana para verdi. Bana o gün garip bir kağıt verdi ve bana akşamki yemeğimi tam yememi söyledi. Anlamamıştım. Parayı önemsemememi de söylemişti ama onun bu söylediğini dinlemedim. Bana verdiği paranın bir kısmını babama verdim ve diğerlerini sakladım. Daha sonra eve geldiğimde annem bir et yemeği yapmıştı. Ben de yedim... Sonra... "

    Shera-"O benim vücudumdu. Ben iyileşince kutunun içinde şarkı söyledim ve annesi beni buldu. Beni öldürüp pişirdi ve Bir Bine'nin yemesi için önüne koydular. Hala pişmanlık duyar ama iyi ki o gün bedenimi yiyen oydu. O gün gelen adam ona benim bedenimi yemesini söylemişti. O da başımı bile çöpten çıkarıp yedi." Anne babasını gibeyim bunun. huur çocukları. Çocuğun serçesinden ne istediniz lan? O adama güvenmesine şaşırdım. Çocuk çok saf hayallerle büyümüş.

    bb-"Sonra babam beni dövdü ve odama kitledi. O gece aralıksız ağladım. Cebimdeki kağıt ısınmaya başladı. Cebimden çıkardım ve kağıt yandı. Ondan sonraki sabah tekrar dilenmeye gittiğimde Shera yanımdaydı."

    b-"Shera mı yanındaydı? Pişmanlığı mı vardı yani?"

    bb-"Hayır. Öyle değil." dedi ve parmağından bir zincir çıktı. Zincir Shera'ya bağlıydı.

    b-"Bu zincirler... Leydi Ekonis'in zincirleri mi?"

    bb-"O sarışın kişi Tilki'ydi. Bana Leydi Ekonis ile anlaşma kağıdı verdi ve Shera bağı ile yeminini mühürledi. Tabi o zamanlar ben bilmiyordum. Bir gün teyzemler geldi. Kuzenim de geldi. Teyzemler geldi diye annem temiz kıyafetlerimi vermişti O gün ne kadar mutluydum anlatamam. Teyzem ve kocası beni gezdirdiler, avm ye gittik, sinemada film izledik... Ve dilenmeye gitmeme de gerek yoktu. Her şey çok güzel gidiyordu. Taa ki o güne kadar. Babam bir gün yakama yapışıp beni uyandırdı. Ve teyzemin parasını çaldığımı iddia etti. Ben çalmamıştım. Dolabımı açtı ve Tilki'den alıp sakladığım parayı buldu. Teyzem ve annemler zaten kavgalıydı. Bu da son darbe oldu. Teyzemler eşyalarını toplayıp evden gittiler. Ben de dayak yedim. Eğer Tilki'yi dinleseydim ve aç gözlülük yapmasaydım teyzem sayesinde okul da okuyabilirdim. Ama okuyamadım. Aylarca dilendim. Shera ruh gücü ile beni iyileştirebiliyordu. Ama her geçen gün zayıflıyordu. Ben ne kadar ruh gücü ile beslersem o kadar güçleniyordu. Ama bu sefer de ben zayıf düşüyordum. Zaten ruh gücümü Shera'ya nasıl kontrollü vereceğimi bilmiyordum. Daha sonra Kurt geldi ve beni ailemden satın aldı. Tabi insan vücudu ile. Beyaz saçlı genç biri olarak geldi. Ailem de parayı görünce beni hemen sattılar. O gün hiçbir gün kadar acı çekmedim. Daha sonra beni konağa zütürdüler. Tüm dünya ile ilişkim kesildi. Leydi Ekonis cahil kişileri sevmezdi. Ben de onun için her şeyi öğrenmeye başladım. Ne de olsa benim kurtarıcımdı. Kendimi ona adamalıydım. Yeni bilgiler öğrendikçe öğrendim. 16 yaşıma geldim."

    b-"16 yaşına mı? Sen 16 yaşında mısın?" Çok genç gösteriyor.

    bb-"Hayır. Şu an 13 yaşındayım. Anlatacağım abi. En son 16 yaşımı anlatıyordum. 16 yaşıma geldim ve Shera ile aramız soğumaya başladı."

    Shera-"Burada sizin hatanız yoktu. Benim boş gururum yüzünden siz sürüklendiniz. Cehase.
    Şu an sen de boş gururuna sürükleniyorsun. Artık efendim benimle daha az konuşmaya başlamıştı. Bana daha az ihtiyacı oluyordu. Kendimi işe yaramaz hissediyordum. Bedenime de özlem duyuyordum. Onun yanında nedensizce kafeste hissediyordum kendimi. Bir gün boş gururumu fark etti ve benimle konuşmaya çalıştı. Ve ben de ona hiçbir şey anlatmadım. Bu içimde büyüdü ve bir gün kavga ettik. Ona yaşamak istediğimi söyledim. O da yalnızca bana gülümsedi. Başımı okşadı ve 'ben de senin yaşamanı istiyorum' dedi. Geçmişe giden kapıyı biliyordu. Gitti ve Leydi Ekonis ile konuştu. Leydi Ekonis şiddetle karşı çıktı. Çünkü biliyordu ki geçmişe gitse bile artık ruhlarımız bağlıydı. Eğer ben yaşarsam onun yaşam süresi benim yaşam süreme düşecekti. ikimiz de aynı anda ölecektik. Üstelik yaşadığımız sürece birbirimizi ve tüm olanları unutacaktık. Efendim bunu bilmesine rağmen tereddüt bile etmeden kabul etti. Ve o kapıdan geçtik. Bana sapandan gelen taşın yönünü değiştirdi ve zamanı devam ettirdi. Taş bana gelmemişti ve ben de kaçabilmiştim. O her gün dilenmeye ve acı çekmeye devam etti."

    bb-"Acı çekmedim. Zamanı geri alınca tilki bana para vermedi ve ben de Teyzem'in sayesinde okula başladım. Parayı çalan kişi de kuzenimdi. Suçu bana atmaya çalıştı ama kanıtı yoktu. Sonra para arkasındaki küçük cebinden çıktı. O gün babası ve annesi sadece azarladı ve o konu kapandı. Ama o gün sayesinde ben okula başladım, annem ve babamın artık beni görmesi bile yasaklanmıştı. Dilenmek yerine okulda arkadaşlarım olmuştu. Sonunda da Shera ömrünü doldurunca ben de ömrümü doldurdum. Ve buradayız. Hikayemiz böyleydi." dedi ve mavi bir şekilde parlamaya başladı. Mavi mi? Güneşin kızıl rengi onu mavi gösteriyordu.

    bb-"Son kez Güneş bizi selamlıyor Shera. Artık yanına gidebiliriz."

    Shera-"Evet efendim. Size diğer dünyada da hizmet etmekten gurur duyarım."

    bb-"Bana hizmet etmeni istemiyorum. Sadece sonsuza kadar birlikte kalalım."

    Shera-"Nasıl istersen Bir Bine." dedi ve kayboldular. Orada yaklaşık birkaç dakika kalakaldım. Kımıldayamadım. Kımıldayamıyordum. Ben kendi yaşadıklarıma dert diyordum bir de. Hayalleri olan bir çocuktu sadece. Bu kadar acı çekmesine gerek yoktu...

    b-"Cehase. Sana böyle hissettirdiğim için özür dilerim. Sana her zaman ihtiyacım olduğunu bilmeni istiyorum. Eğer sana işe yaramaz hissettirirsem beni sertçe uyarmanı istiyorum." Kafam yere eğik ve ağlıyordum. Kafamı kaldırmak bana ağır geliyordu. Cehase'nin duygularını görmezden geldim. Ona kendisini işe yaramaz hissettirdim.

    Cehase-"Bir daha böyle bir duygu içimde asla dolaşamaz. Dersimi aldım. Bizim sonumuz onlar gibi olmayacak. Size söz veriyorum." Gözyaşlarımı sildim ve Cehase'ye döndüm.

    b-"Akşam oldu bile. Ben acıktım. Hadi eve gidelim."

    Cehase-"Nasıl isterseniz." dedi ve arkamızı dönüp Gülay Abla'nın evine doğru yürüyecekken birinin kafamı okşadığını hissettim. Bu çok sıcak bir eldi. Bir anda arkamı döndüm ve güneşin son ışığının da kaybolduğuna şahit oldum.

    Cehase-"Siz de mi hissettiniz?"

    b-"Evet. Rüzgardı herhalde. Güneş olacak değil ya hahahah."

    Cehase-"Evet. Güneş olamaz. Gidelim." dedi ve yürümeye başladık. Ne şanstı ki bu gece de dolunay vardı...
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster