Çıktık yola ama yolu bilmiyoruz babam bana navigasyonu aç dedi açtım baktım mülakat yerine dümdüz bir çizgi çekmiş amk deniz üstünden uçağız sanki. Neyse amcam açtı o halletti sağolsun bide internet paketi almak zorunda kaldı adam bide. Neyse gidiyoruz falan feribotla karşıya geçtik neredeyse Edirneye geldik anasını istanbulun en ucunda amk yeri. Köprüden geçerken babam mülakatı geçersem gideceğim okulu gösterdi amk yok böyle bir şey deniz manzaralı okul mu olur lan amk diyorum ama efsane bişey Kuleli askeri lisesini bilen bilir. En sonunda vardık mülakat yerine. Elimde belgeler var üzerimde eşofman takımı mal gibi biseyim anasını satayım. Ulan bir çocuklar var göreceksin çocuklar hayvan gibi. Dedim neyse ben hallederim en azından hızlı koşuyorum. Parkuru falan hallederim. Yarım saat önce gelmiştik mülakata. Babam hemen oradaki büfeden bana bi tane kaşarlı tost birde meyve suyu aldı. Yiyemiyorum heyecandan. En sonunda mülakat saati geldi teker teker aldılar bizi sonra sıraya geçtik ama nasıl gururluyum göreceksiniz. Babam amcam beni izliyordu. O sırada rütbeli birisi bize birşeyler dedi sağol diye bağırıyorum hayvan gibi. Gerçi herkes öyle bağırıyordu.