0
pampa would have been dediğin zaman geçmişe atıf oluyor.
ıt would be nice ( iyi olur) ıt would have been nice (iyi olurdu). Dün tatlı alsan iyi olurdu derken 2. yi kullanırsın ama telefonla konuşuyon tatlı alam mı dedi validen o zaman 1.
kapı çaldı/ it must be your validen (validen olmalı)
okuldasın çantana bakıyorsun anahtar yok, ama evde olduğuna dair fikrin var / ıt must have been at home (evde olmalı) Türkçeye aynı çevriliyor ama anlam olarak zıt.
Sınava girdin dün, arkadaşın sordu anlattın ondan sonra dedin ki/ ı could have done better ( daha iyi yapabilirdim)
böyle uzar gider. Can ile could arasına gelirsek. Evet ilk olarak could'un geçmiş anlamı var fakat could hem rica da kullanılır /could you give me your valide's phone number ya da possibility belirtirken. Can den daha fazla kullanılır bu anlamda. kapı çalar tekrar / it could be your validen/ dersem bu possibilty olur. aynı cümleyi /it can be your validen/ diye kurarsam bu daha çok kesinlik berlirtir. Mesela şunun gibi / it can only be your validen/ ordaki only anlamı gibi kesinlik vurgular. Anandan başkası olamaz gibi. Mesela gizli bir evdesiniz orayı tek anan biliyor. Tabiki /it can be your validen/ demezsin ilk olarak ama onu dersen could dan daha kesin bir anlam verir.