+4
Yasemini aradım ve evinin yerini öğrendim. Bizim eve yakınmış. Bak bu iyi haber işte. Akşam üzeri oldu bile. Umarım yanlış anlamaz. Apartmanda 2. Katta oturuyorlar. Apartmanda olmasalar soğuktan ölürdüm galiba. Kediler uyuduğu için montu geri giyemedim. En sonunda zile bastım ve yaşlı bir kadın kapıyı açtı.
Teyze-"Kime bakmıştın oğlum?"
b-"Meryem'e bakmıştım ben."
Teyze-"Çağırayım ben oğlum." dedi ve içeri girdi. Daha sonra odadan Meryem çıktı. Kapıya geldi ve:
Meryem-"Burada ne işin var? Sana adresimi kim verdi?" Keşke direk bıçak saplayıp amel defterimi kapatsaydın. Bu ne soğukluk.
b-"Yasemin verdi adresini. Sana bir şey sormak istiyordum. Sokakta kedi buldum da barınakta yer yokmuş. Sen bakabilir misin diye soracaktım." Dedim ve montu açıp kedileri gösterdim. Meryem kedileri görünce biraz kontrolünü kaybeder gibi oldu. Yoksa kedilere zaafı mı var? Yasemin bunu biliyordu da beni buraya yönlendirdi demek. Kendini tutmaya çalışarak:
Meryem-"Bakamam... "
Teyze-"Ne güzel kediler bunlar. Senin mi?"
Meryem-"Anneanne." Sitemli bir şekilde söylemişti. Duymamazlıktan geldi.
b-"Benim değiller. Sokakta buldum ve barınakta da yer yokmuş. Arkadaşlarım da benim gibi evlerine alamazlarmış. Ben de son çare size geldim."
Teyze-"Geç içeri evladım, üşümüşsündür. Biraz ısın, sonra gidersin."
b-"Rahatsızlık vermeyim... "
Teyze-"Eğer içeri girmezsen kedileri de almam eve."
b-"Kedilere bakacak mısınız?" Heyecanlandım. Yaşlı kadın güldü.
Teyze-"Baksana çocuğa, gözleri parladı. Kendinden çok şu hayvanları düşünüyorsun. Montunu bile kendin giymek yerine onları ısıtmak için kullanmışsın. Bu devirde senin gibi saf çocuklar pek kalmadı. Geç içeri bakalım." Meryem'in bu durum pek hoşuna gitmedi galiba. içeri geçtim ve beklemeye başladım. Sobaları var. Sobalı evi severim. Meryem de içeri girdi ve kendine kurduğu köşeye oturdu. Soru çözmeye başladı.
b-"Sende mi dershaneye gidiyorsun?"
Meryem-"Evet, senin aksine benim hedeflerim var."
b-"Benim hedeflerim olmadığını nereden çıkardın?"
Meryem-"Davranışlarından. Hiçbir şeyi ciddiye almıyorsun. Gerçek hayattan kaçmak için kendi kendine konuşuyorsun."
b-"Kaçmak için öyle mi? Eğer sen benim yaşadıklarımın yarısını yaşasaydın bir daha evden çıkmak istemezdin. Hatta odandan dışarıya adımını atamazdın."
Meryem-"Etme bulma dünyası. Sen herkese zamanında dikkat çekmek için ruhlarla konuşuyorum dedin, şimdi ise cefasını çekiyorsun."
b-"Benim bahsettiğim benimle dalga geçilmesi değil. Evet, hala da onları gördüğümün arkasındayım... "
Teyze-"Yakın arkadaş değilsiniz galiba." Ref uyandı. Beni görünce:
Ref-"Bir Bine neredeyiz?"
Raf-"Bibin ner... " Uykusunda mı tekrar etmeye çalıştı? Çok garipsiniz.
b-"Teyze, uyanan beyaz kedinin ismi Ref, uyuyan siyah kedinin ismi de Raf."
Teyze-"isimleri ne kadar güzelmiş. Ying ve yang gibi."
b-"Ying ve yang nedir?"
Teyze-"Ying; karanlığın içindeki ışığı, Yang; ışığın içindeki karanlığı temsil eder. Bu kedilerin burunları gibi. Siyah olanın burnu beyaz, beyaz olanın burnu siyah renkte." Tabi ben bunu göremiyorum. Başkasının görüp benim göremediğim bir şey olması garip hissettirdi.
b-"Evet duymuştum. Her kötülüğün içinde iyilik, her iyiliğin içinde kötülük diye biliyordum. isimlerinin Ying ve Yang olduğunu bilmiyordum. Çok bilgilisiniz."
Teyze-"Çok kitap okudum ben oğlum. Hep bilgiye açtım. Ama her şey kitaplarda yazmaz. Tecrübe de etmek gerekir." KADIN HAKLI! HAYALET KiTAPLARI iLE GERÇEKLER ARASINDA HiÇBiR BENZERLiK YOK! ZAMANINDA BiLGi iÇiN OKUDUM VE HEPSi MiLLETi KEKLEMEK iÇiN SATILAN KiTAPLAR! GERÇEKLE ALAKASI YOK!
Ref-"Artık burada mı kalacağız?"
b-"Evet. Artık burada kalacaksınız." Hasgibtir. Dışımdan konuştum. Teyze hiçbir şey olmamış gibi gülümsüyordu.
Meryem-"Yine kendi kendine konuşmaya başladın."
Teyze-"Kendi kendisine konuşmuyir Meryem, kedileriyle konuşuyor. Onlarla vedalaşıyor. Ama vedalaşmana gerek yok, istediğin zaman onları görebilirsin."
Ref-"Gerçekten mi?" Raf ta uyandı ve:
Raf-"Gerçekten mi ne?"
Ref-"Burada yaşayacağız ve istediğimiz zaman Bir Bine bizi ziyaret edebilecek."
Raf-"Oleyy!" Çocuklar... Kediler sevindi.
b-"Ben de kalkayım artık, akşam oldu annem bekler. Siz de teyzeye teşekkür edin bakayım." dedim ve ikisi de gidip teyzeye sarıldılar. (Kedi halleri sırnaşıyor gibi gözüküyor).
Meryem-"Bunu nasıl yaptın?"
b-"Neyi?"
Teyze-"Bir yaşıma daha girdim. Kediler sanki seni anladı." Hass ya. Onlar kedi gibi görüyor.
b-"Zekilerse demek ki?" Raf ve Ref yanıma geldiler ve:
Raf-"Her şey için teşekkürler."
Ref-"Yardımın için teşekkürler."
RaRef-"Tekrar gel."
b-"Tamam geleceğim. Söz." dedim ve montumu giyindim. Onlar da odada oynamaya başladılar. Kapıda:
b-"Her şey için teşekkürler."
Teyze-"Rica ederim oğlum, tekrar gel."
Meryem-"Zorlama anneanne belki gelmek istemez."
b-"Gelmeyi çok isterim." binlik değil mi mk. Her gün gelecem. Tamam, her gün abartı. Haftada 3-4 kere gelirim. Vedalaştık ve evin yolunu tuttum.
Eve girer girmez:
Abi-"Nerede lan benim meyveli yoğurdum? Tüm gün beklettin beni."
b-"Yürü git kendin al." dedim ve odama geçtim.
Cehase-"işte görmek istediğim Bir Bine." dedi ama arkamdan abim de odaya girdi ve dayağımı yedim amk. Uzun zamandır zafer kazanmamıştım. Bu zafer bana yenilgilerde kendimi salmayıp zaferlere odaklanmam gerektiğini öğretti. Tabi Cehase ve kedilerin de büyük yardımı oldu...
---
BEKLEYiN KÜÇÜK BiR PART DAHA VAR.
Tümünü Göster