/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +4
    Eve döndüm ve akşam oldu bile. tak gibi bir gün geçirdim. Cehase de yine çevreyi kolaçan etmeye gitti. Abim de bilgisayarda msn den konuşuyor. Her akşam olduğu gibi. Ne anlıyorsa şu bilgisayarda bütün gün msn de konuşmaktan. Bari oyun falan oyna.

    b-"Abi. Sana bir şey soracağım."

    Abi-"Yine okulda başını belaya soktun değil mi?" Hızlı anlıyor. Nefret ediyorum.

    b-"Evet. Ama abi anlatabileceğim bir tek sen varsın, ne yapayım. Anneme anlatsam direk pgibologa zütürelim yapıyor, babam ile zaten konuşulmuyor."

    Abi-"Oğlum aklında zorun var işte. Git hastaneye antidepresan versinler kafan yerine gelsin, ne uğraşıyon bunlarla."

    b-"Abi, dedemin ölümünü doktorlardan önce gördüm, nasıl hala inanmazsın anlamıyorum." Neden onu inandırmaya çalıştığımı da anlamıyorum. Ama tek anlatabileceğim kişi de o.

    Abi-"Tamam lan tamam ne kafamı ütüledin be. Anlat." Bu tavrından sonra anlatmayacağımı biliyor işte. Bilerek yapıyor.

    b-"Anlatmıyorum." dedim ve arkama döndüm. O da hiç ses etmeden bilgisayarın başına geri döndü. Neden böyle bir abim var ki? Uykum geldi zaten. Uyuyayım bari. Gözlerimi kapattım ve uyumaya başladım.

    Rüyamda dümdüz bir çayırda yürüyordum. Karşımda sarışın bir kız belirdi.

    -"Bir Bine. Beni hatırladın mı?"

    b-"Sen de kimsin?"

    -"Ben Mert'in sırtındaki kelebeğim. Bir ismim yok. Şu anlık rüyana girdim."

    b-"Rüyama girebiliyor musun?"

    Cehase-"Yaptığın çok ayıp. Efendimin rüyasında istediğin zaman giremezsin." O ne lan. Arkamda dağ kadar kocaman bir şekilde duruyor.

    Kelebek-"Rüyanda boyunu büyütüp beni tehdit etmen anlamsız. Hem buraya ona zarar vermek için değil, konuşmak için geldim." diyince Cehase küçüldü ve insan kılığına girdi. Mert'e benziyor.

    Kelebek-"Bu... Bu yaptığın çok adiceydi."

    Cehase-"Benden izin almadan efendimin rüyasına girmen de öyle."

    Kelebek-"Senden yardım etmeni istiyorum. Ben... Mert'i seviyorum." Aşk değildir herhalde... Değil mi?

    b-"Peki neden seviyorsun?" Birden etrafımızdaki sahne değişti. Bir kutunun içinden dışarıya bakıyorduk.

    b-"Neler oluyor?"

    Cehase-"Şu an onun anılarına bakıyoruz."

    Kelebek-"Evet." daha sonra Mert geldi. Küçüklük hali. Tabi bize göre kocaman. Bütün vücudunda yaralar vardı. Yara değil. Su çiçeği onlar. Önümüze yaprak koydu ve arkamızdaki tırtıl da onu yemeye başladı.

    b-"Bu tırtıl da sensin galiba."

    Kelebek-"Evet. Benimle her gün konuşurdu. Saatlerce." Bir şeyler söylüyor ama anlamıyorum.

    b-"Ne dediğini anlamıyorum."

    Kelebek-"Ben de anlamıyordum. Ama benimle konuşurken her zaman gülümserdi. Pek fazla arkadaşı olan biri değildi. insanlarla rahat konuşamazdı. Tabi o zamanlar bunu bilmiyordum. Sadece yanıma gelip beni her gün besleyen biriydi. Zamanla onu sevmeye başladım." Zaman ileri sarıldı ve etrafımızı ağlar sarmaya başladı. Kozaya giriyoruz galiba.

    Cehase-"Kozada nasıl durabiliyorsunuz? Çok bunaltıcı bir havası var." Ben de öyle bir his yaşadım. Onun o anki hissettiklerini de hissedebiliyorum. Kalp atış sesi duyuyorum. O kozanın içinde sadece kalp atış sesleri var. Vücudunun değişimini hissedebiliyorum. Kanatları vücudunu deliyor gibi. Acımıyor, ama daha çok gıdıklıyor gibi. Mert'in sesini duydum. Yine tırtıl ile konuşuyor. Kozasına girse de tırtılla konuşmaya devam etmesi... Ben muhtemelen yapmazdım. Orada hiçbir şey yapmadan duruyorken onun sesini duymak içimi rahatlatıyordu. Daha doğrusu kelebeğin içini rahatlatıyor. Mert gidiyor ve birkaç gün daha bu şekilde devam ediyor.

    Kelebek-"Bundan sonrasını görmeseniz de olur." dedi ve ölüm anını es geçti. Öldükten sonraki haline devam ediyordu.

    b-"Peki nasıl öldün?"

    Kelebek-"izle, anlayacaksın." Mert ağlıyordu. Annesi de yanında onu sakinleştirmeye çalışıyordu.

    Mert-"Benim yüzümden öldü. Kutusunu kapatmayı unuttum. Kuş yerken durduramadım." dedi ve ağlamaya devam etti.

    MAnne-"Oğlum, başka tırtıl buluruz, ağlama artık."

    Mert-"Ben başka tırtıl istemiyorum. Ben onu istiyorum." diye ağlıyordu. Daha sonra ruhuyla onun yanına uçuyor ve sırtına yapışıyor. Kanadıyla bütün bedenini sarıyor. Mert de sakinleşiyor ve uyuyakalıyor. Galiba o arada kelebek bir şeyler yapıyor. Ona sarıldığında bir sıcaklık hissettim. Cehase bir şey yaptı ve tüm sahne bozuldu.

    b-"Ne yaptın?"

    Cehase-"Onlar sizin gerçek duygularınız değildi. Daha fazla o duyguyu hissetse idiniz bağımlı olabilirdiniz." Gerçekten de o sıcak hissi tekrar yaşamak isterdim. Daha sonra uyandım.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster