+7
o gün yine gezindik durduk. akşamında arena diye bir yere gittik. bildiğiniz arena gibi yuvarlar ve 3-4 kat geniş bir alandı. burda barlar clublar bir iki restoran ve benim gördüğüm iki tane de striptiz kulübü vardı. tam strip club ın ordan giriş yaptık ne görek. bir tane kız yüzünde maske üzerinde parlak bir tayt kedi kadın kılığında.
e:ben bunu giberim
k:gib lan yeter gib de kurtulak
e:tabi sen gibiştin zütveren ne anlican
geçerken kız ben ve ünalın zütüne kırbaçla ufak şaplak attı amk. ama yine erkin gibi kalktı. kız bize broşür verdi. 500 grivnaya bir tane içki ve 10 dakika kucak dansı diyordu.
k:olum girek mi
ü:olur girek
m:bence bakak hemen gördüğümüze atlamayalım
dıbına koyim mal mal dolandık durduk. 500 grivna 100 liraydı o zaman. o para gözümüzde büyüdü durdu o kadar beklediğimiz için. en son gitmedik bir bara çıktık. içkileri söyledik. kimse bizi giblemiyordu. yani türkiyedeki gibi bunlar turist diye bizi süzen kesen olmadı. belki de gittiğimiz bardakiler öyleydi. birkaç tane güzel kız vardı ama orda yavşamak bizi gibtirebilir gibi hissettirdi bize. niyeyse sıcak karşılanmadık gibiydi orda. biz de kendimizce içip sohbet falan ediyorduk ünal köpek gibi koklamaya başladı havayı
ü:durun bakim... sigara kokusu bu ket almıyon mu kokuyu
k:ben normalde kok almıyorum ki dıbına koyim
ü:burda içiyorlar bak. çözek mi gece evde içeriz
k:bana uyar
diğerleri de olur dedi. ünal buldu bir tane zenci herifi. yani ırkçılık olmasın ama torbacı koskoca ukraynada yine zenciydi amk. aldık eve gittik. yine elimizde 20 tane bira cebimizde sigara. açtık biraları bir yandan da ünal sigarayı yapıştırmaya başladı. liseden sonra bırakmıştım içmeyi ama o ortamda da içmeyen ket'in ben dıbına koyim. hepimiz üçer nefes aldık heralde. en son benim lisede altıma sıçma tribimi yarım saatte anlatmaya çalışıp gülmekten öldüğümüzü hatırlıyorum. bizim burdakiler gibi aptallaştırmadı yani harbi keyifçi sigarasıydı.