-
101.
+1BiRKAÇ AY SONRA (GEÇMiŞ-KHEAN)Tümünü Göster
Karşımdaki normal birisi değil. Başka bir diyardan gelen gezgin. Ama güçlü biri. Kendisine goblin diyor. Ve bu diyarın kendisine ait olduğunu söyleyen biri. Biz barışcıl canlılar olduğumuz için onu yenecek kimse yok. Teknolojimiz de onu yenmeye yetmedi. Kendisini hızlı iyileştirebiliyor. Önce gizli bir şekilde zehirli iğne sapladım. Ama işe yaramadı ve yerimi buldu.
Goblin-“SAKLANDIĞIN YERDEN ÇIKHHH. YOKSA ARKAMDAKiLERi ÖLDÜRÜRÜM.” O kadar küçük bir iğneyi hissetmesi beni şaşırttı. Ama o zamanki gençliğim ve cahilliğimden dolayı kendime çok güveniyordum. Saklandığım yerden çıktım ve:
Khean-“Onları serbest bırak. Yoksa sonuçlarına katlanmak zorunda kalırsın.”
Goblin-“Sonuçlar? Senin gibi cılız biri beni yenemez.”
Khean-“Seni durduracağım.” Dedim ve üzerine koşmaya başladım. Topuzunu yerden aldı ve bana doğru salladı ama ben ondan daha hızlıyım. Hareketlerinden kolayca kaçabiliyorum. Kalbine doğru bıçağımı sapladım. Birden içimi korku kapladı. Bıçağım kırılmıştı. Kalbine saplanmak yerine sert derisini geçemedi ve bıçak kırıldı. Beni gagamdan tutup havaya kaldırdı.
Goblin-“Kürdanınla beni kesebileceğini mi sandın? Ama hızlısın. Seni evcil köpeğim yapabilirim.” Dedi ve kolunu sıktı. Gagamı kırdı ve yere düştüm. Canım yanıyor, canım yanıyor... Ölmek istemiyorum…
Goblin-“Sadece biraz sıkmıştım. Sizin ırkınız çok dayanıksız. Böyle dayanıksız birini köpeğim bile yapmam. Öl.” Ölmek istemiyorum. Ölmek istemiyorum. Köpeği yapsın ama ölmek istemiyorum. Köpeği bile olurum. Topuzunu üzerime doğru salladı. Gözlerimi kapattım ve bir acı hissettim. Öldüm mü? Gözüm acıyor.
Kim-“Benim öğrencime… NASIL DOKUNURSUN!” diye bağırdı ve sonra goblinin acı dolu çığlıklarını duydum. Gözüm acıyor. Açamıyorum. Yaşıyor muyum? Bilmiyorum.
Kim-“Siz, dışarı güvenli. Hepiniz dışarı çıkın.”
-“Teşekkürler.” Dediler ve dışarı koştular. En azından duyduğum kadarıyla. Hala yaşıyorum. Beni hocam mı kurtardı? Bana sarıldı.
Kim-“iyi misin? Bir şeyin yok değil mi?”
Khean-“Ben…” derken bir damla yaş düştü Ağlıyordu. Gözlerim kapalı ama hissediyorum.
Kim-“Zamanında yetişemedim. Özür dilerim.” Dedi ve daha sıkı sarıldı. Hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. işte o an ona aşık oldum. Böylesine güçlü biri benim için ağlıyordu. En son kim benim için ağladı? Arkamda kim var? Kim’den başka kimsem yok. Belki de o an aklıma bir okul açma isteği gelmeye başlamıştır. Orada bayıldığımı hatırlıyorum.
Toprak zeminde yattığımı hissediyorum. Acaba dışarıda alıştırma yaparken uyuya mı kaldım? En son goblin ile dövüştüğüm aklıma geldi ve elimi sağ gözüme zütürdüm. Gerçekten de yaşadım. Bir gözümü gerçekten de kaybettim. Gagamı kontrol ettim ve gagam yok. Goblin parçalamıştı ama bir kısmı duruyor olmalıydı. Daha sonra Kim’in beni kurtardığı aklıma geldi. Gagamı o tamamen sökmüş olmalı. Sol gözümü açabiliyordum ama sağ gözüm artık görmüyordu. Gözümü ilk açtığımda Kim’in gülümseyen yüzünü gördüm. Bana doğru bakıyor ve gülümsüyordu. Ağladığını görmediğim için mutluyum. Onu hep böyle hatırlamak istiyorum çünkü.
Kim-“Yeni ağzını beğendin mi?”
Khean-“Ben uyurken benden faydalanman hiç hoş değil.”
Kim-“Yaa… Çok kötüsün. Oysa gagan için o kadar da uğraştım.”
Khean-“Güzel olmuş. Teşekkürler.”
Kim-“Tabi ki güzel olacak. Ben yaptım sonuçta. Bu arada bunu al.” Dedi ve bana bir bıçak uzattı.
Khean-“Bunu kabul edemem…”
Kim-“Bu senin hakkın. Kabzasına bak.” Kabzasını görünce gülme tuttu beni. Gagamı kestiği yerden bıçağa kabza yapmış.
Khean-“Nereden aklına gelir ki böyle şeyler hahahaha.”
Kim-“Komik değil. Bence güzel oldu. Hem metalini başka bir diyardan getirdim. En sağlam metal değil ama bu diyardaki en sağlam metalden bile daha sert.”
Khean-“Başka bir diyardan mı? Portal açabiliyor musun?”
Kim-“Şşşş. Bu bir sır ama tamam mı?” dedi ve göz kırpıp kayboldu. Ben de elimdeki bıçakla baş başa kaldım.
başlık yok! burası bom boş!