+24
-2
sene 1997. üniversite stajımı yapıyorum. o gün de atelyede traktör torsiyon şaftları dövülüyordu. çelik kütükler 1250 derece sıcaklıkta fırından çıkartılıyor, glama ile prese zütürülüyor, ilk şekli verildikten sonra karşı vuruşlu çekiçe getiriliyor ve dövülüp soğutma konveyörüne alınıyor. ortamda da çok fazla tehlikeli madde bulunduğu için de biz stajyerlerin üretim sahasına girmesi yasak kenardan izliyoruz. ya çeliğe ilk şeklin verildiği preste sıkıntı çıkınca üretim bir süre durdu. bu arada ustanın biri kenara geldi bizim yanımıza, yaktı sigarasını biz de hevesliyiz soru soracağız ya; ustam dedim bu çekiçin gücü kaç ton/metre biliyor musun? bilmiyorum dedi bak dedim tezgahın üstündeki metal plakada yazar hazır üretim durmuşken girip bakabilir miyim dedim, züt oğlanı hiçbirşey demeden hiçbir mimik yapmadan arkasını döndü yazıların olduğu plakaya doğru gitmeye başladı ben de peşine takıldım. o arada da sıkıntı giderilmiş, bu muallak bir anda hızlandı gitti tezgah pedalının başına geçti ben de yarak gibi meydanda kaldım. tam alandan çıkmak için arkamı döndüm ki hiç abartmıyorum yüzüme en fazla 1 karış mesafede glama kıskacında 1250 derecede kütükle bir fren bastı amk o sıcaklıkla kirpiklerimin ucu yandı o derece yakında durdu yani glama operatörü frene 0,5 saniye geç bassa ya da ben 1 adım daha geri atsam 1250 derece sıcaklıktaki çelik kütük suratımın ortasına yapışacaktı.