meltem ve ebru ile birlikte meltemin iki arkadaşı olan secer ve adını hatırlayamadığım ama dilberaya benzeyen iki kız daha geldi. bir de bunları getiren bir çocuk. sercan adı.
eve geldiler içeriye buyur ettik sohbet muhabbet on dakika geçmeden dilberay ve secer evden çıktılar amk bir arkadaşla buluşacaz diye. bir saat geçti ortada yoklar. aradık huur secer önce sercanı internetten bulmuş kendini istasyondan alıp yazlığa kadar getirsin diye sonra da başka bir çocuk bulmuş onla görüşmüş. garibim sercan da yaptığı iyilikle kaldı. (çocuğun abaza olduğunu pek düşünmedik fazla saf gibiydi)
durum öyle olunca ben secere huur kahpe diyorum yunus bir yandan sövüyor ahmet de sövüyor. meltem dayanamadı en son
m:ya yeter düzgün konuşun arkadaşım o benim
a:o nasıl arkadaş ya huurya bak bu adamla buluşma sözü veriyor sonra kendini bıraktırıp başkasıyla görüşüyor. hem seni de burda bırakıp gitti işte
m:olsun naparsa yapsın arkasından konuşmayın
a:yüzüne de derim ondan çekinecem mi sandın
k:valla bu eve gelmesin almıyorum ben eve
y:ben de almam falliğe bak
sonra kızlar dellendi gitti öyle olunca. ahmet biraz üzüldü çünkü dünün acısını çıkaracağını sanıyordu ama yalan olmuştu meltem. sahile indik erkek erkeğe. dolanıyoruz çocukla da muhabbet ediyoruz keyfi yerine gelsin diye. sonra muhabbet yine am züte döndü. önümüzden iki tane kız geçiyordu
y:offfff bacaklara bak bemmmmmmbeyaz
k:var ya ne yalanır o dimi yunus
y:sen delisin (ağzından salya aktı beyler geri içine çekip koluna sildi amk)
a:lan tertemizdir bunun amı
o:amcıııııııık
y:pespembedir ya. içine gir pembe panjurlu evin yap
sercan sustu sustu en son alıştı sohbete
s:offf var ya o bacaklara sinek koyacan kayacak gidecek
altımıza sıçtık amk. bizim dediklerimiz de çok normal değildi ama bunun dediği anlamsız abuk subuk bir şeydi. bozuldu amk çocuk daha da ağzını açmadı. sonra eve gittik biraz oturup uğurladık çocuğu.