+9
Derme çatma bir barakada gözlerimi açtığımda burnumun işlev görmez halde olmasını istediğimi farkettim. Rutubet, ter ve çöp bunların karışımına benzer bir hava soluyordum. Odaya bir yerlerden zayıf bir gün ışığı sızıyordu. Doğrulup etrafı süzmek için hamle yapmamla içeriye bizim dövmelilerden birinin patır kütür girmesi bir oldu. Zaten hiçbir şeyi anlamlandıramayacak haldeydim ve "Sen kimsin?" gibi budalaca bir soru sordum. Küstahça ve sorumu umursamadan "Bizim patronla görüşmen var. Birkaç dakika daha misafirimizsin." dedi ve kapıyı çarpıp gitti. Yaşadıklarıma inanamıyordum. Sanki şu gerilimli mafya filmlerinde gibi hissediyordum ama yaşadıklarım bayağı bayağı gerçekti. Tabi bunları düşünürken misafirliğim sona ermiş olacak ki içeriye o girdi. Son 12 saatin hızlı bir özetinin zihnimde canlanışıyla bu adamı hatırlıyordum. O gözünün üstünde yara olan adam patronmuş meğer. -Neyin patronu olduğu muamma tabi.- "Yeni hayatının dönüm noktası olacak bugün" dedi birden.