0
Haklısın, değişken düşüncelere sahip olmak yine aynı değişkenlikle yararlı olabilir. Ancak uzun süredir sahip olunan düşünceyi şüpheye düşüren bir sorguyla terk etmeye başlamak iradesizliğin göstergesidir. Şüpheye düşüren sorgulama var ise, demek ki onun hakkında hala bilinmeyenler var demektir ve bu bilinmeyenler; kelimelerle, şu an da dünya üzerinde hiç bir dilin ifade edemeyeceği şekilde bir cevaba sahip olabilirler.
Her insanın yaşadığı, inanılmaz bir aydınlanma hissi, sanki sorusunun cevabını bulmuş gibi ancak bunu bildiği kelimelerle ifade edemeyecek kadar aciz hissettiği an vardır. Yani demem o ki, burada belirtilen aşamalar halâ çok yüzeysel ve şüphe çıktığında terk etmeye doğru yol almayı gösteren saçma ve yetersiz sorgulamalardan dolayı oluşan aşamalardır.
Gerçekten ateistliğe doğru giden bir insanı çok nadir görürüz. Çünkü keşfettiklerini izah edemeyenler çok fazladır, kanıt sunamazlar, açıklamada yetersiz kalırlar, anlatırken olabildiğince kelime dağarcıklarını sömürürler, ancak anlatamazlar. Susarlar, yüzleri sana herşeyi açıklar: 'ben sorumun cevabını buldum, ancak sana kopya veremem.'
Esasında bize dünya hayatını "sınav" olarak lanse eden, islam dinini öğretenlerin de yaşadıkları durum olduğunu düşünüyorum. Yanlış anlaşılmasın, bu garip ve açıklaması bile yapılamayan cevapları sadece müslümanlar yaşamıyorlar, ki müslümanların büyük kesiminin bunu yaşadığına şüpheliyim.
Özetle; körü körüne şüpheye düştüğünüz şeyi terk etmeyin, ve ya aşırı mantıklı gelen şeye körü körüne bağlanmayın. Cevaplar kendi içinizde ortaya çıkar, hiç kimse sizin evreni anlamak için sorduğunuz soruları cevaplayacak kapasiteye sahip değil.