-
1.
+4akşam güneşi kendisini yeni yeni belli ederken, şirketten günün yorgunluğunu da sırtıma alarak biraz erken çıktım. şehir karla beyaza bürünürken,
sanayileşen dünyanın kötü kokusu ve sesi zihnimi epey yoruyordu.
biraz ileride park halinde olan aracıma yürüdüm. klagib bir beyaz yakalının dünyası gibi, içte mutsuz dışta özenilen bir yaşam sahibiydim.
aracıma atladıktan sonra, levent'ten sarıyer'e doğru yola koyuldum.
navigasyonuma ise evimi işaretlemiştim. radyodan serenade çalıyordu.
hayatım, uzun bakışmaların olduğu ağır çekim bir fransız filmi gibiydi.
hava da kararmaya başlamıştı, lakin tanıdığım sokaklara gelmemiştim.
navigasyonu kontrol ettiğimde, o tiksinç kadın sesi hala kendinden çok emindi. sanırım yeni taşındığım evime alternatif bir rota çiziyor dedim.
15 dakika daha yol aldım, enteresan sapaklardan ve değişik yollardan gitmeye devam ediyordum. navigasyonun bozulmuş olduğunu düşündüm, kapatmaya yeltendim aleti ve o an, hedefiniz 200 metre sonra sağınızda kalacak uyarısı geldi.
hayır evime veya sokağıma hiç benzemiyordu ama yine de aracımı biraz merakla sürdüm. hedefinize vardınız uyarısı geldiğinde, hiçliğin ortasında bir köşkün önündeydim.
başlık yok! burası bom boş!