-
1.
+1Düştüğüm durumu uzun uzadıya anlatıyorum çünkü o zaman bana bir ömür kadar uzun geliyordu günler. Telefonumun rehberinden bile adını silemediğimi düşünürsek çok da yol kat etmiş gözükmüyordum. Küre bir kafesin içinde düşe kalka yürüyordum sonuç olarak ise yine aynı yere varıyordum. Eğer insan küre kafeste olduğunu fark etmezse sonsuz döngü içinde aklını kaybeder, kafesten kurtulmanın da tek yolu ona delik açmaktır. Ben de öyle yaptım lakin kolay olmadığını artık söylememe gerek yok sanırım. Çünkü onunla ilgili her şeyi yok etmek ve tüm yaşananları kanıtsız bir anıya dönüştürme eylemleri bir cümleye sığsa da bir kalbe sığmıyor göğüs kafesimi sıkıştırıyordu. Rehberden adını silerek başladım, sonra dayanamayıp yakmadan önce bir kez daha ağlayarak okuduğum mektubunu yaktım, ateş sönmeden fotoğraflarla besledim alevleri. Tek bir anı bile kalmasın istedim. Artık ondan geriye kalan sadece zihnimde yer etmiş siyah beyaz anılardı ve belki birkaç da dikiş izi…
başlık yok! burası bom boş!