/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +8 -2
    açtı. Anahtarları fırlattı. Ardından kendini, banyoya.

    Yıkandı, sabaha kadar. Uyandığında öldürdüğü kişi yanında uzanmış şekildeydi. Onu inceledi. Hatırlamaya çalıştı. Ceset giyinikti.

    Kareli gömleğin desenini üzerine dökülmüş viski bozuyordu. içemediğini arkadaşına uzatmış olmalıydı uyurken. Kim onunla geçirirse geceyi arkadaşı oydu. Genelde kendisi, sık sık kadınlar ama değişmeyen şey birinin sabaha uyanamamasıydı.

    Öldüreceği kişinin cebinde mutlaka jeton parası olmalıydı, iki kişilik. Çocukluğunda ona ısmarlamayanların intikdıbını alıyordu kendince.

    1.30 sularında parka yöneldi. Topunu patlatan adamı ölümle ödüllendirdi, adam sevinçten havaya uçtu. Adamın bigibletini aldı. Yerde uzanan adama şöyle dedi:

    “iki tur atıp getireceğim Ferit Amca. Burda bekle beni.”

    Nefesi kalmayan Ferit onu onayladı, o öyle sandı. Sevinçle bigiblete atladı. iki turu uzatınca kendinin de nefessiz kalacağından habersizdi.

    Saçları sola doğru taralıydı. Annesi hep öyle tarardı. Model de dayısından. Dış görünüşünü ailesi veriyordu ona. Genlerinden fazlasını veriyorlardı. Yapacaklarını da rahmetli babası belirlemişti. Verdiği öğütlerle hayatını şekillendiriyordu.

    “Hep çocuk kal oğlum. Sakın büyüme. Burada hiçbir şey yok.”

    O da babasını dinlemişti, ki söz dinleyen bir çocuktu. Islık çalmayı da çok severdi. izin verildikçe çalardı sadece. Islığını çaldığında ona kızanları görünce içinden “keşke böyle bir yeteneğim olmasaydı, insanları fazlasıyla rahatsız ediyor olmalı” derdi. Varlığı pişmanlık duygusuna vücut veriyordu.

    Öldürdüğü insanlar da ona “yapma, hayır” gibi tepkiler vermemişti ki? Verseler sözlerini dinlerdi, o böyle düşünüyordu. Tüm dünyanın ondan değerli bir şeyler çaldığını. Çocukluğunu ve iyi niyetini. iyi niyetinin hepsini araklayamadılar.

    Ciklet aldıkları bakkalcı, sürekli patlayan diz kapaklarını diktirdikleri terziyi, iki katlı müstakil evleri.. Hepsini her şeyden çok özlediğini farketti. Ve bu her şeyin hayattan bezmiş şeyler olduğunu da. Hiçbiri dayanamadı.

    Evler dayanamadı, yıkıldı. Onlar da saygılıydı ve söz dinlerlerdi. içlerinde kimse yoktu yerin dibine geçerken. Utandılar belki, misketlerin bile olmasını istemediler içlerinde. Çocuk romanlarındaki karakterlerin yüzünü kara çıkartmaktan korktular belki. Ama bu dünyaya duydukları nefret ve mide bulantısı, korkuyu yendi. Korkuyu çok az şey yenebilirdi.

    Hiçbir şeye saygısı olmayan tek bir şey vardı mahallede. Toprak. Korkmayan da oydu, saygı duymayan da sevmeyen de pişman olmayan da.

    Ve çok açgözlüydü. Ne uzatılsa aldı. Hiçbir şeyi geri çevirmedi.

    Ee beyler nasıl, arada sırada karalarım bir şeyler
    ···
   tümünü göster