-
1.
0Bölüm 10: Bu Otelde birisi şu anda intihar ediyor!Tümünü Göster
Ertesi sabah 8'de kalkıp yine iş yolunu tuttum, çanta, pc, kulaklık ve yıkık hayatım. Bir de slow şarkılar, her neyse işe vardım ve günaydın diyerek daldım içeriye, günaydın dedi mami. Naber abi dedim, ne olsun işte uğraşıyoruz kardeşim. dedi, anladım dedim ve kasa raporunu inceledim, pek bişey yoktu, sıradan şeyler yani. imzayı rapora attım, mami de teslim edip gitti. Geçtim pc başına, haberler yazdım ve tıkladım, hay dıbına koyim ülkede bi tane adam akıllı olay olmamış mı diyordum okurken, o ara abdurrezak geldi, Abi ben bugün maaş dedi, ne? dedim abi ben bugün maaş alacak. Peki dedim yanii?, Yanii abi sen kasım abi ara söyle abdurrezak maaş, Hay amk dedim, nerden çıktı bu şimdi, Peki dedim ama kızmasın bize? dedim, yok abi sen ara, tamam dedim aradım, Kasım bey abdurrezakın paraya ihtiyacı varmış, dedim. Bunu dememle adamın küplere binmesi bir oldu, ya her taku bana söylemeyin biraz da kendiniz çözüm üretin en ufak şey için arıyorsunuz diye söylenmeye başladı. Peki abi diyip kapattım telefonu, abdurrezak meraklı gözlerle bana bakıyor; Abi adam ağzıma sıçtı dedim. Ne? dedi, açtım google transtlate: Arapça-Türkçe yazdım işte ne dediyse, bu da dehşetle okudu. Abi kusura bakma dedi, yok abi sıkıntı yok dedim. Benim için üzülmüştü ama o da bilmiyodu, sıkıntı yok dedim bidaha. Akşama doğru yavaş yavaş saatler ilerliyordu, ben de o ara gece yarısını bekliyordum. Cs oynamak=Zamanın akıp gitmesi. O zamana kadar boş boş takıldım, gece yarısını vurunca çıkardım pc'yi başladım cs'ye, saat 3 sularında tam gaz cs devam ederken, birisi daldı otele. üstünde özel güvenlik üniforması vardı. Elinde telefon hemen koştu bana doğru, kardeşim burda ela diye bi kız var. Hayır yok dedim. Bak kardeşim olay ciddi o kız bu otelde ve şu anda intihar ediyor! Anlamadım? dedim, bak canlı yayın yapıyor, kan var. Telefona baktım; Ananı gibeyim bu bizim otel odalarından biri. Dehşete düştüm ama biraz soğukkalnlı olmaya çalıştım, bu kim dedim profiline gir bakmam lazım, girdi ve o an beynimden vurulmuşa döndüm, bu bizim selma'ydı fake isim kullanıyordu, Ananı skiyim dedim, bu sefer sesli bi şekilde, hemen yedek anahtarı çıkarıp yukarıya doğru koşmaya başladım, bu da arkamdan koşuyor, kapıya dayandım; Selma aç kapıyı iyi misin sen? dedim cevap gelmeyince anahtarı koydum, ama kapı açılmadı, öbür tarafında da anahtar vardı çünkü, kapıya bir iki kez vurdum, baktım ses geldi ve kapı açıldı, arkamdaki güvenlik bağırdı. Ela aşkım!
Bölüm 11: Sana ismimi kimseye verme demiştim
Selma karşımdaydı, ve sapasağlamdı, daha ilginci ise aşkım diye bağırmasıydı o binin. Nerden buldun lan beni şerefsiz, bana dönerek; Sen nasıl ismimi verirsin biz sana ne dedik? dedi. Ama sen? daha cümleyi bitirmeden güvenlik aşkım dur demeye devam etti. Çık dışarıya dedim güvenliğe, hemen çıkıyorsun yoksa polisi arıyorum. Bunu çıkardım bu çıkarken bana; Merak etme kimseye söylemeyeceğim merak etme falan demeye başladı, ya abicim bi kes sesini dedim aşırı sinirlenmiştim, çık dışarıya sen dedim. bunu çıkardım, 5 dakika sonra selma indi aşağıya ve resepsiyonu dağıttı, bana bağırıp çağırdı, hatırladığım kelimeler sadece; Sen nasıl ismimi verirsin, seni uyarmadık mı? tüm siirt beni arıyor. (bunun videosu var atıcam buraya yalan diyenler olacak elbet). Hemen çıkar telefonunu semihi ara, semihi aradım, müdürüm dedim, telefonu elimden aldı; Seni de gibeyim dayını da gibeyim semih, bizi arıyorlar bittik biz. dedi. Lan noluyo dedim kendi kendime ben neye bulaştım amk, bu telefonu bana atıp gitti odasına, ananı gibeyim naptım ben dedim. Vicdanıma yenik düşmüştüm, birinin canına kıyılmasındansa kuralları çiğnemeyi yeğlemiştim. Vicdanımı gibeyim...
5 dakika sonra resepsiyone telefon geldi. Alo? *** Otel, Buyrun. Dedim donuk bi sesle. Birazdan beni sormaya gelcekler bu sefer asla adımı ve yerimi söyleme, beni bulurlarsa ölürüm. Dedi. Bu selmaydı, ve ardından düt düt düt, telefon kapandı. Ananın amı buneydi şimdi, aklıma hemen mutfaktaki bıçaklar geldi, burası 5 dakika içinde karışacaktı, ve öleceksem en azından mücadele ederek ölmeyi düşündüm, o an tam bir aptal gibi düşünüyordum, yukarı çıktım ve şefin bıçağını belime taktım, önceki hırsız olayından bilen bilir. sağ cebime 2 tane sıradan bıçak sol cebime de 2 tane attım. Assasin creed mi oynuyoruz dıbına koyim diyordum kendi kendime, huyumdur, taka batsam bile kendi kendime şaka yapıyorum aptal aptal gülüyorum. Hemen indim aşağıya ve beklemeye başladım, 5 dakika sonra kapıda bi bmw durdu, araçtan biri indi ve lobiye geldi, Kardeş 215 numarada bir kız var dedi, hayır yok dedim. Öyle mi? dedi, bu sefer yalan yok dedi, özel güvenlik bizim adamımızdı.
Bölüm 12: O kız eğer burda çıkarsa senin hayatın bitti.
Babam hep derdi, senin okuman için her şeyi yaparım, al cebimdeki tüm para senin olsun, kitaba eğitime vereceksen, zerre zoruma gitmez. Yeter ki sen oku oğlum... O adam bunları bana söylerken, gelecekte barzo huur cocuklarına karşı bi kızın ismini vermediğim için öldüğümü bilse ne düşünürdü acaba? O kadar pişmandım ki üniverstiye gitmediğim için, normal bir hayatım olmadığı için, her şey için pişmandım...
Kardeş 215 numaradaki kız dedik ordamısın? Burda öyle biri yok dedim, ben bunu der demez arkadan kapı sesi geldi, başka bir barzo daha, yusuf ne diyor adam dedi, burda böyle bi kız yok. diyor. Yapma ya? Biz çocuk değiliz, kızın odasını ver, kız intihar ediyor, eğer ölürse olacaklardan sen sorumlusun. Neden bahsettiğinizi bile bilmiyorum dedim. Ve ardından biri telefonu cebinden çıkardı, birini arıyordu, telefon 1 dakika çaldıktan sonra açıldı, Efendim abe evet burdayız, kız burda ama resepsiyondaki arkadaş problem çıkarıyor bize. Al abe seni istiyor, dedi ve telefonu bana uzattı. Efendim dedim, Kardeş ben Müslüm Demirpençe, Semihin dayısıyım, o kızı ben getirdim oraya şimdi o odanın anahtarını ve kızı ver onlara. dedi, içimden Hayır hayır hayır bu sefer olmaz huur çocukları, bu bir tuzaktı. Müdürün dayısı getirdi bu kızı bu doğru, ama neden kendisi gelmiyor da 2 barzo huur cocugunu çağırıyor?,
Kardeş duydun mu beni? dedi. Kim olduğunuz umrumda değil, burda öyle biri yok, dedim neden bahsettiğinizi bile bilmiyorum.
Kardeşşşşş bak bana dedi, bu onu der demez telefonu uzattım, al dedim. Abi napalım dedi bi barzo, öbürü bana döndü ve sen şimdi vermiyor musun ismini? dedi. Ne dediğinizi anlamıyorum dedim. Biri geçti resepsiyonun arkasına ve boğazıma attı elini, gayet soğukkanlı bir şekilde; Sol tarafımı işaret ederek; Bak orda kamera var görüyor musun? dedim, orda ses ve görüntü kaydı var, şimdi istediğini yapabilirsin. Dedim. Hafif bi geri çekildi
başlık yok! burası bom boş!