ezel

7132.sekiz'in davranış bozukluğunu irdelerken onun bir bordo bereli olduğunu düşünün. ya görev ya ölüm, hele ki görev ölüm olursa. onun kişiliği ve beyni böyle çalışacak şekilde eğitilmiş, üstelik sadece kenan tarafından da değil, en ağır ve profesyonel askeri eğitimlerle. bu yüzden verilen görevi yerine getirmek zorunda, aksine inansa dahi yatiştiriliş tarzından dolayı bu onun beyini kemirip bitirecektir.

bilemiyoruz kenan ona madem öldüremeyeceksin ramiz i öyleyse sen ölmelisin minvalinde bir konuşma yapmıştır muhtemelen ki 'yaşamak istiyorum, kal de kalırım' dedi sekiz 'aç dersen açarım' tadında.

senaryo uçuk olsa da bazen işleyiş aynen gerçek hayattaki gibi oluyor bu ya dizide harika. misal ilk başta kenan'ın planına göre ezel sekizi öldürecekti ama kenanın planı tutmadı, bir beklenmedik şey oldu ve bir beklenmedik şey daha oldu ve eksi eksi çapımı gibi tek başına planı bozabilecek iki aksilik aynı anda olunca birbirini nötrledi plan tuttu.

ve son olarak bazıları bugünkü bölümü beğenmemiş fazla duygusal bulmuşlar aksiyon yokmuş. baktıkları açıdan belki doğru bilemem.
ama bu dizi belki de dünyada çekilmiş olan, insan duygularıyla kedinin yumakla oynadığı gibi oynayan tek dizidir. tırt yerler olsa da her çeşit duyguyu, insana dair ve yalnız insana has olan şeyler üzerinde pgibanalist edasıyla ve dehasıyla duruyorlar. oylanıyorlar, fakat oyalanmanın zevklerini marcel proust okuyanlar tatmıştır. insan ruhunun gelgitlerinden büyük aksiyon yoktur, kenan birkan'ın şarabı tattığı ruh haliyle tadın insan ruhunu.