-
1.
+1Karanlık sokanların içinde simsiyah kıyafetlerim nedeniyle kaybolan bedenim kim olduğum hakkında ipucu vermekten mahrumdu. Botlarımın kaldırımla yaptığı düet, sokağın sonunda yer alan lokantanın paspasıyla buluşunca bir süreliğine son buldu sonraysa orkestraya sırasıyla tabak, çatal ve bıçak sesleri ve insanların uğultuları katıldı. Gözlerim ortamı süzerken garsonun oturmam için gösterdiği yeri görmem biraz zaman aldı:
“Teksiniz değil mi, isterseniz sizi şöyle alalım.” Konuşurken eli kolon kenarında konumlandırılmış çift kişilik masayı gösteriyordu. Başımla belli belirsiz onayladım masaya doğru yöneldim ve sanki çok önemli bir konuşma yapmaya hazırlanır gibi garson geldiğinde söyleyeceğim kelimeleri seçmeye çalıştım. Masaya ulaştığımda sandalyenin birini çekip kolona karşı koydum diğerini masadan uzaklaştırıp kolonun karşısındaki sandalyeye oturdum. “Yavaş yavaş” dedim kendime, zaten midemi bulandıran bu insan topluluğuna o kadar da hızlı alışabilmeyi beklemiyordum.
başlık yok! burası bom boş!