+3
Konudan biraz bağımsız olacak ama belirtmekte fayda var.
Bu kurum aslında bize yıllarca empoze edildiği gibi "emperyalist Avrupalıların Osmanlı'yı sömürme aracı" olarak işlev gören bir kurum değil. Yani 'tek görevi' bu değil.
Esasen, bu kurumun ekonomimize verdiği zarardan çok katkısı olmuştur. Zira Osmanlı o kadar berbat bir idare ile yönetiliyordu ki, merkezi bir vergi toplama teşkilatına dahi sahip değildi. Eyaletlerden vergi bildiğiniz mafyalar aracılığıyla toplanıyordu. Ve elbette tahmin edeceğiniz gibi bu "vergi toplama" işi de, bir yağmadan farksız yapılırdı. Osmanlı'nın para politikası ve maliyenin yönetimi bile belli bir teşkilat yapısı altında bulunmuyordu.
Düyun-u Umumiye'nin ekonomi için, hiç olmazsa vergi toplama işinin ve maliyenin teşkilatlandırılması için yapmış olduğu çabaların faydası yeter de artar bile. Zaten Osmanlı Ekonomisi'nin gelişim sürecine baktığımızda görüyoruz ki, Düyun-u Umumiye'den sonra ekonomi bir kaç dönem haricinde sürekli büyümüştür. Velhasıl kelam, bu kurum başımıza gelen 'iyi' şeylerden birisidir. Her ekonomi taka gittiğinde 'bak geçmişte de böyle olmuştu' minvalinda Düyun-u Umumiye'den bahsetmek yanlıştır.
Şimdi, buraya kadar okuduktan sonra "ne yani Avrupalılar Osmanlı'nın kurtarıcı meleği miydi?" gibi düşünenler de çıkacaktır Onlara ithafen şunu söyleyeyim, arkadaşlar elbette Avrupa'nın Osmanlı Ekonomisini geliştirmek gibi bir derdi yoktu lakin şöyle düşünün: siz alacaklı birisi olarak; borç verdiğiniz kişinin batıp iflas etmesini ister misiniz? Cevap zannediyorum ki çok açık. En azından alacağımızı tahsil edene kadar borçlunun batmasını istemeyiz. işte Avrupa'nın bize olan yardımlarının mümessili de bundan ibarettir.