-
701.
+1Aradan birkaç gün geçtikten sonra haber geldi idil’in Oğuzcan biniyle konuşmayı tamamiyle kesip terslediğine dair. Bu bi adımdı, çokta güzel bi adımdı. Kendi kendime söylemiştim bileTümünü Göster
“O bana bi adım atarsa ben ona koşarım”
Öyle de yapmıştım. Güzel bi planım vardı kafamda. Planı anneme ve yengeme anlatıp bana destek olup olmayacaklarını sordum. Aynı zamanda günlerdir uğramadığım üniversiteme de gitme kararı alıp orada yapacaklarımın da bana yardımcı olabileceğini düşündüm. Bi metin hazırladım, orta uzunlukta durumu özetleyen bi metin. Her kelimesini farklı birine söyletip videoya kaydettim. O video türünü hatırlarsınız beyler, bundan 6-7 sene önce kadar çok meşhurdu bu. Her kelimeyi birisine söyletip edit programıyla birleştiriyorsunuz, ortaya metni söyleyen kişiler çıkıyor. Yapması zor oldu, ama yaptım. Bu herkesin konuştuğu video sona erdikten sonra da ekrana ben çıkıp konuşmaya olanı biteni anlatmaya başlayacaktım. En sonra da silmeye kıyamadığım ve birlikte çekildiğimiz son fotoğrafları slayt olarak koyup fonda güzel bi müzik ekleyecektim. Ki şarkıda aklımdaydı zaten, tam da beni anlatan bi şarkı.
Bu arada yapılacak olan plan şu; annem idil’i eve çağıracak “gel kızım bi kadın kadına konuşalım seninle” diye. Konuştuktan sonra idil’i hazırlanan odaya zütürecek. O esnada video başlayacak. Videonun sonunda da içerde saklanan ben odaya giricem, sarılıcaz öpüşücez ve eskiye dönücez kafamdaki şeyler bunlar.
Video tamam, hazırladık şarkıyı falan. Hediyeler, sürprizler de tamam. Bi de odayı hazırlamak lazımdı. Siz “incir Reçeli”ni izlediniz mi beyler ? 1. Filmi ama diğerini değil. izleyeniniz vardır mutlaka. işte orada kızın ölümünden sonra Halil Sezai’nin yaptığı gibi bütün odayı post-it’lerle doldurdum. Her birisi aramızdaki şeylerle dolu, her birisi yazılı. Oda dolusu rengarenk post-it’ler. Siz diyin 1000 ben diyeyim 2000 tane. Yapıştırmasıda ayrı bi dert olmuştu bana ama olsun, değmişti.
Büyük gün geldi çattı. idil o günün akşamı bize gelecek. Ben evde yokmuşum gibi davranıyoruz, ben içerde saklanıyorum falan. idil eve geldi, fazlasıyla çekingen ve anneme karşı hiç olmadığı kadar rahatsız. Mutfakta oturup kahvelerini içip sohbetlerini ettikten sonra annem idil’i odaya soktu. idil şaşkınlıkla girmişken video başladı. Annem odadan çıkıp kapıyı kapattı. Kulağım odada, video bitince ben giriyorum içeri. Video mükemmel ilerliyor, idil vurucu yerlerde hıçkırıklara boğuluyordu söylediklerimden dolayı. En sonra fotoğraflarımızı görüp gülümsediğini hissettim. Şarkı seçimim de çok iyi olsa gerek dinlemeye, eşlik etmeye devam ediyordu. Ve en sonunda içeri ben girdim. Oturmaya devam etti. Bi bana baktı bi de ekrandaki fotoğrafımıza. Ağzından şu kelimeler döküldü;
“Bu kadar kolay olacağını mı sandın ?”
başlık yok! burası bom boş!