-
676.
+1Ben mezun olmuş, üniversite sınavımı kazanmış ve Celal Bayar’a gitmeye karar vermişken öte yandan da idil’in mezun olacağı senenin ciddiyetini ve sınav hazırlıklarını planlıyordum. O sınava hazırlanırken ben de okulda notlarımı yüksek tutma çabasındayım ki o hangi üniversiteyi kazanır ya da gitmeye karar verirse ben de oraya geçiş yapıp birlikte okumaya devam edicez. Ailelerle konuşuldu, işlerin ciddiyeti sağlandı. inanılmaz mutluyuz, birlikteyiz, ikimiziz. idil’de üniversiteye başlayacağı için aile arasında bi yüzük takmaya, işi kararlaştırmaya karar verdik. Bunun için vize sınavlarımı halledip tatil zamanında izmir’e dönme durumunu bekliyoruz.Tümünü Göster
Biz her günümüzü birlikte geçirip buluşurken, tüm vaktimizi birbirimize ayırırken dersleri biraz boşlar gbi olmuştuk. Onun deneme sınavları düşüşe geçmişken ben de derslere kendimi veremiyordum. Bu arada Celal Bayar’a servisle gidip gelerek okuyorum. Çünkü Manisa’ya gidip kalmak gibi bi durumu kabullenmek, idil’den uzak kalmak istemiyorum. O parıldayan gözlerini, bana ait olan kokusunu, gülüşünü, hissini; hiçbir şeyini bırakıp terketmek istemiyorum ben bu şehri.
idil nasıl birisiydi beyler biliyo musunuz ? Gözlerini tarif edebilecek bi sıfat ya da betimleyebilecek bi durum yok. Bazı zamanlar masmavi parıldayıp Ege Denizini kıskandırırken bazı zamanlardaysa yeşillere bürünüp Amazon ormanlarıyla yarışır hale gelirdi. Benden biraz daha kısa olan boyu sarılırken başını göğsüme koymasını kolaylıkla sağlarken her seferinde kalbimin atışını gülümseyerek dinlerdi. Sonrasında gözlerimin içine bakışı, kokusunu içime çeke çeke dudaklarıyla buluşmam. Saçları dünyanın en yumuşak kumaşından daha iyi, daha dokunulası denebilirdi, öyleydide. Ama bana aitti, yalnızca bana. Huyu, suyu bana benzeyen, bir ayna misali baktıkça kendimi gördüğüm, benim ekgib olduğum yerleri ikiletmeden tamamlayıp bir bütün olmamızı sağlayan aşık olduğum, olacağım ve hep öyle kalacağım birisiydi idil. Ve çok aşıktı beyler, fazlasıyla aşıktı bana. Gözü benden başkasını görmez, görmek istemez, güvende hissettiği yerin yalnızca benim yanıbaşım olduğunu söyleyen, en ufak bi pürüzümüzde beni kaybetme korkusuyla göz yaşlarına hakim olamayan birisiydi. Hayatıma girmiş ve girebilecek, gerçekten sevebileceğim tek kişiydi aynı zamanda. Hep öyle olacak, hep böyle kalacak düşüncesiyle çok mutluydum ben de.
Okulumdaki vizeler yaklaşmıştı ve konulara dair hiçbir bilgim yoktu. idil’inde denemelerine ağırlık vermesi gerekliydi. Birkaç gün görüşemeyeceğimizi, çalışmak için Manisa’ya orada evi olan arkadaşlarıma çalışmaya gideceğimi ve döndüğümde de yüzüğü parmağına bizzat kendim takacağımı söyleyip söz verdim. Biraz mırın kırın etse de sonunda herşeyin güzel olacağını düşünüp o da kabul etti. Manisa’ya gittim, 1 hafta orada kalacaktım. Bu 1 hafta içinde hiç buluşamamakla birlikte telefon görüşmeleri ve mesajlarda da kesinti yaşanacaktı. Çünkü bu uğraşım, bu çabam, bu ders çalışmam hep ikmiz içindi. Derslerimi yüksek tutmalıydım ki seneye birlikte istediğimiz yere gidebilmeliydik. Öyle olması içinde çabaladım zaten…
1 hafta kadar neredeyse hiç konuşamadık beyler. 2 günde bir haber aldık bazen, konuşmadık, yazamadık. Her şey geleceğimiz içindi keza. Ama kafamda çokta güzel dönüş planları vardı. Koca bi pankart yaptırdım “Seni Çok Özledim” yazan. Dönüşümü haber vermedim, sürpriz bi şekilde dönücem. Okul çıkışında da pankartı asıp çıkmasını beklicem o gün. Planım bu yönde yani. Pazartesi günü izmir’e döndüm ben, idil beni Salı akşam dönücem zannediyor bu esnada. Pazartesiyi salıya bağlayan gecede okuldaki arkadaşlarımdan birinden yardım istedim. Pankart çok büyüktü beyler, tek başıma asabilmem mümkün değildi. Okulun hepsi beni tanırdı zaten. Herhangi bir utanma, bi cringe durumu olmazdı bende. Aksine dediğim gibi tüm okul imrenirdi bizim ilişkimize, bu da bi tık daha yukarı çıkarırdı ne olacak sanki. Emre, yardım istediğim arkadaşım. O gece ona yazıp yardım istedim
“Kanka okul çıkışında biraz erkenden çık okul önüne de idil’e sürpriz hazırladım. Pankart asıcam kapıya, tek halledemem. Yardımın lazım”
“Ya kanka bişey söylicem ben sana”
“Söyle kanka, hayırdır”
“Biz gördük ama sana söylemek istemedik kanka. idil sınıftan bi başkasıyla konuşuyo”
başlık yok! burası bom boş!