-
576.
+4AVM’ye geçtikten sonra da günümüz aynı güzellikte geçmeye devam ediyordu. Konuşmalar daha özele inmiş, birbirimizi daha çok tanımaya yönelik konuşmaya başlamış ve bundan fazlasıyla da memnun kalmıştık. Özele inmek derken yanlış olmasın, cinsellik değil tabii ki amk. Ama gelip bana “Ulan yavşak, kız tesettürlü diye triplere giriyosun, kıza sarılmaya çekiniyosun ama elini tutup öpüyosun. Ne ayaksın sen, cinselde konuşursun” deseniz sesimide çıkaramam, sonuna kadar haklısınız derim. Ama beyler, şöyle düşünün bi de; size doğru hoşlandığınız kız özlemle, yüzünde koca bi gülümsemeyle gelirken tutup kafa mı tokuştururdunuz kızla ? Evet, kafamda sarılmaya karşı bi düşünce vardı nasıl olacağına dair. Ama o an anlık olarak elini tutma isteği belirdi içimde, keza devamıda geldi. Fena mı oldu sanki, nolacak.Tümünü Göster
Ailelerden konuştuk, bahsettik. Okuldan, geçecek olan şu 4 yıldan, nasıl geçeceğinden falan. Genelde merakla soru soran taraf oydu, ben de büyük bi keyifle cevaplıyordum. Karşılıklı oturduğumuz masada ben aktif olarak el kol hareketleriyle anlatmaya çalıştıkça sanki film seyredermiş gibi ellerini çenesinin altına koyup seyrediyordu beni. Gülmüştüm, güldürmüştümde fazlasıyla. Hatta zaman zaman elini tutarak bahsettiğim şeylerde oluyordu. Beyler, ergen liseliler gibi “çıkma teklifi” falan etmeli miydim bilmiyorum. Etmemiştimde, gerek yoktu. Ama gayet farkındaydım ki ayrı ayrı geldiğimiz bu yerden bir “çift” olarak çıkıyorduk. El ele, göz göze, diz dize.
Saatler Büşra’nın yanında su gibi akıp geçerken çekildiğimiz onlarca fotoğrafta telefonumda duruyordu. Gece yatmadan önce bakıp gülümsemem, canım sıkıldığında Galeride dolaşıp keyfimi yerine getirmem, ya da ilerleyen zamanlarda sosyal medyada paylaşmam için bekliyorlardı.
Günün geri kalan kısmında el ele olmasakta kol kola dolaşmıştık. AVM’den çıkıp okula geri döndük, artık onun için gitme vaktiydi. Durağına bi yarım saat önceden geldik ki babası gelir beni görür falan n’olur n’olmaz. Vedalaşırken tüm gün konuşan ben susmuş bu sefer Büşra Hanım konuşmaya başlamıştı
“Seninle çok güzel geçiyor günlerim, daha da güzel geçecek zamanlar olacak. Hayatımda olduğun için teşekkür ederim, artık kalbimde de bi yerin var (izmirli). Oradan gitme olur mu ?”
Cümlesini bitirmesinin ardından sabah yaptığım hamleyi o yapmıştı; ellerimi tutup yanaklarımdan öpmüştü. Boyuda benden kısaydı, uzana uzana öpmüştü :D Beyler, hiç yaşadınız mı bu duyguyu bilmiyorum. Ama aidiyet duygusu çok başka bişey...
başlık yok! burası bom boş!