-
576.
+2Sınavın son gününde işlerimi halledip Büşra’yı otobüsüne bırakıp yolcu ettikten sonra yorgun bi şekilde yurda döndüm. Berkay, Kadir hazırlanmış çıkacaklarken Furkan bi gün daha kalıp haftasonu gidecekti. Çünkü cumayı cumartesiye bağlayan gece kutsal sayılırdı bizde; sabahlara kadar LoL atmak, bot pre kasmak, gerekirse feedlemek bu gecelerde artık gelenek haline gelmişti bizde. Gündüz erkenden yurda gelip uyur geceye yakın uyanırdık sırf uykusuz kalıp uyuklamamak için. Ulan şimdi düşünüyorum da harbiden saykoca davranıyomuşuz lan biz bu konuda. Ama tayfa sağlamdı be. Furkan, ben, Furkan’ın Sakarya’da başka bi yurtta kalan kuzeni Samet, Samet’in oda arkadaşı ve yıllarını LoL’e vermiş okuldaki 7. Senesini geçiren Ercan abi, onların yan oda arkadaşı Kadircan. Sabahlara kadar kahkaha, küfür, kıyamet eksi olmazdı. Hatta öyle ki bizim dairemizde 2 kişilik odaların birinde kalan 30 yaşındaki iranlı öğrenci amcanın büyük bi sinirle odamızı bastığını, Furkan’ın yatağa girip uyuma numarası yaparken benim kapının arkasına saklanarak dayağı atlattığımızı biliriz. Yani kısacası şudur ki;Tümünü Göster
LoL > Herşey
O günde yurda erkenden geldim ki biraz dinlenir uyuklarım, Furkan’da gitmeyecekse yine sabahlarız diye. Yurda gelip yatağa uzanmamla telefonda bildirimler belirmeye başladı. Birisi beklediğiniz gibi Büşra’dan iken diğeri Facebook’tan gelen bi arkadaşlık isteğiydi. Tanımadığım bilmediğim, profilinde de fotoğraf olmayan birisinden.
Büşra yatıp dinlenmemi söyleyip iyi uykular diledi. Ben de benzer tatlılıkta bi mesaj atıp yatmaya hazırlanırken arkadaşlık isteğini kabul ettikten sonra bu kişiden mesaj geldi. Eylül isminde kadın olduğunu tahmin ettiğim profilden gelen mesaj çokta karmaşık değildi;
“Selam”
“Selam”
“Naber”
“iyiyim teşekkür ederim de ben çıkaramadım seni ?”
“Evet, çıkaramaman için seçtim bu ismi. Aslında benim seninle konuşmam gereken şeyler var”
“Tamam, konuşalım konuşmasına da kim olduğunu ya da nereden olduğunu söylesen daha sağlıklı iletişim kurabiliriz”
Kafamda deli deli sorular, aklıma getirmek istemediğim şeyler vardı bu konuşmada. izmir’de kaçmama sebep olan şey şimdi de böyle mi sorgulamaya çıkmıştı karşıma. Hayır be olm, ne alakası var. Neden aradan bunca zaman geçmişken sorgulasın ya da bişey olsun ki. Geç artık onu, boşveer. Ben bunları kurarken Eylül yazmaya devam ediyodu
“Ben de Sakarya Üniversitesi’nde senin olduğun fakültede okuyorum. Aynı sınıfta değiliz, ama binada aynı yerlerde oluyoruz genelde. Ben seninle konuşma cesaretini bi türlü bulamadım kendimde, bulabileceğimi de zannetmiyorum. O yüzden buradan yazıp içimi dökmek istedim. Kendimde cesaret bulamıyorum, çünkü biz ayrı dünyaların ayrı kültürlerin insanlarıyız. Sen çok başka yetişmişken ben bambaşka şeylerle yetişip büyüdüm. Tanışsak bile beni kabullenebileceğini sanmıyorum. Ama sırf seni görebilmek için sık sık etrafında dolaşıyorum.”
Ulan daha da korkutmuştu bu durum beni. Tamam, kafamdaki kuruntulardan kurtulmuştum esasında. Bu olayın izmir’le uzaktan yakından alakası yoktu. Ama karşıma yeni, başka bi mesele çıkıvermişti. Kimdi ki bu ? Ya da beni gözünde neden bu kadar çok büyütüyordu ? Aslında neden herkes beni gözünde bu kadar çok büyütüp bambaşka kefeye koyuyordu ? Basit, sıradan birisiydim ben esasında. Ama inceden inceye hoşuma gitmedi de değildi bu durum.
“Etrafımda olup bitene dikkat etmedim hiç. Ama muhakkak görmüşümdür seni. Tek tek söyleyip buldurma bana :D Çekinecek ne var ki bu durumda, söyle gitsin. Hiç olmadı tanışır konuşuruz ne olacak ki.”
“Hayır istemiyorum. Çünkü olmayacağını biliyorum. Çok fazla uzatmadan tek bişey sormak istiyorum sana; hayatında birisi var mı şu anda ?”
“Evet, birisi var hayatımda eğer durmak istediğin buysa.”
“Biliyodum zaten, sizin gibiler hiç boş durur mu ki ! Ama bende hata yazıyorum sana buradan ekleyip. Neyse konuşak istemiyorum, iyi günler.”
Haydaa, durduk yere tribide yiyip oturmuştum iyi mi. Kız (yani öyle olduğunu umuyorum) bana bi güzel fırça kayıp, ilişki hayatımı sorgulatıp çekip gitmişti. Hem de öyle bi gitmişti ki cevap dahi verememiştim. Olsun, sıkıntı değil. Bana ve mutluluğuma zarar vermesin yeterli…
başlık yok! burası bom boş!