tek bir saniye içinde vücudumu ateş bastı beyler. öyle bir hissi hayatınızda çok nadir yaşar belki de hiç yaşamazsınız. hani bozulursunuz rezil olursunuz ama kasıntı kasıntı gülersiniz ya. onu yapıyordum. ahmetle salih de hareketsiz kaldı. üçümüz de donduk kaldık lan. mert anlatmaya devam etti.
m:kanka çıkarmış dama işte. biraz öpüşmüşler. sonrasında kıyafetini çıkarmış hasancan...
öfkemden sinirimden derdimden yanlış insanı istemeyerek sevmemden herşeyden nefret ettim o an. daha fazla dinlememek için sözünü kestim.
k:kusura bakma bölüyorum. tekele inecem var mı bir şey isteyen
m:yok kanka sağol
k:salih? ahmet?
ses vermediler. indim aşağı. hava buz gibiydi ama hissedenin dıbına koyim. içim nasıl yanıyordu. baktığım yerler hep buğuluydu gözlerimde yaş dolmasından dolayı. oturdum kaldırıma bir sigara yaktım. boş boş gelene geçene bakıyorum. yalan gibi geliyordu o akşam herkesin eğlencesi. bir bira aldım yolda içe içe gidiyorum. telefonum çalıyordu kim olduğuna bile bakacak enerjiyi bulamıyordum kendimde. en son salihle ahmet buldu beni birkaç dakika içinde gelmeyince aramaya çıkmışlar beni.
s:olum gibtir et ya
k:nasıl edim sen söyle. nasıl gibtir edilir
s:gel hadi hava soğuk gidek geri eve
k:ben o adamın yüzüne nasıl bakim daha. siz gidin cidden benim yüzümden yılbaşı eğlenceniz bozulmasın.
a:saçmalama dıbına koyim geliyorsan gel gelmiyorsan gidek bir yerde beraber içek.
k:kusura bakmayın gelmiyorum. benle gelmenizi de istemiyorum ama halim yok tartışacak. kafanıza göre o yüzden
millet 10dan geriye sayarken biz fondiplemeye çalışıyorduk biraları. saçma sapan... dışarda... soğukta...