/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 501.
    +4
    cümlesini tamamladıktan sonra parıl parıl parıldayan gözleri ve yüzündeki kocaman tebessümle başbaşa kalmıştım. Hoca ders anlatıyodu, sınıf not alıyodu. Mikail desen yanı başımızda olup biteni dinleyip bana pis pis sırıtmaya devam ediyodu. Ama ben öyle garip duygular içersindeydim ki ne hocanın anlatımını, ne tahtaya yazdığı kalemin sesini ne de sınıfın uğultusunu duyuyodum. Hani çizgi filmlerde olurdu ya, bi yere hayranlıkla bakarken etrafta pırıltı sesleri duyulurdu. Looney Tunes’da falan çok kullanıldı bu. işte tam da öyle bi his içersindeydim. Sanki Bugs Bunny bir oda dolusu havuca, Kanunsuz Sam (ülkemizdeki adıyla Küfürbaz Haydo) bir kasa dolusu mücevhere bakıyo ve bu pırıltıyı duyuyo gibiydi. Gözlerimden de kalpler fırlamış mıydı lan acaba aq

    Bi süre sessiz kaldıktan sonra vermem gereken cevaplar, en azından etmem gereken bi teşekkür olduğunu farketmiştim. Ama onu böylesine tatliş tatliş konuşurken dinlemek zaten fazlasıyla keyif vericiydi. O hep konuşsa ben hep dinlerdim ki. Ben konuşmaya başladım, ama biraz sessiz bi tonla. Çünkü zaten gür bi sese sahipken ve böylesine heyecanlanmışken kendimi daha da duyurmamın bi manası yoktu.

    “Böyle düşünmüş olmana çok sevindim biliyo musun ya. Çünkü şu zamana kadar gittiğim yerlerde hiç takdir edilmedim. Hep görgüsüz, egoist, burnu havada, izmirli bi tip olarak gördüler beni. Hayır okuduğum yerler arasında izmir olmasına rağmen buna maruz kaldım ben. Ama şimdi hiç ummadığım bi sınıfta senin gibi birisinden bunları duyunca çok mutlu oldum. Bilmiyorum sana yardımım dokunur mu, ama olurda seneye sınava falan hazırlanacak olursan Pgiboloji için ben sana destek olmaya ve elimden geleni yapmaya hazırım bu da aklında olsun. Hoş, ben bu sınıftan gitmeni hiç istemem ama... ”

    O son kadehi içmicektim derler ya hani beyler, o son cümleyi söylemeyecektim işte. Fazla mı olmuştu lan bu kadarı, ya da mutlulukla fazla mı yürümüştüm bu sefer ? Yoo, ben pişman değildim aslında. Kız bana karşı tüm duygu ve düşüncelerini anlatmış, gayet doğal karşılamışken ben neden çekinen taraf olacaktım ki. Sadece ne tepki vereceğini bilememekten korkardım bu durumda. Öyle de oldu. Cümlemi bitirmemin ardından zaten kocaman olan gözlerine göz bebekleride eşlik etti bu sefer. Çekinerek göstermiş olduğu bi tebessümle gözlerini benden kaçırıp sağa sola bakınmaya başladı bi çıkış yolu arar gibi. Bulmuştu da. Bana “Esmanur bana sesleniyo, şunun yanına bi gidip geleyim” diyerek kaçış yolunu takip etmişti. Keza ben de yanıbaşımda duran topraklama ünitem Mikail’e dönmüştüm.

    “Aga siz çok hızlandınız ben kalksam da sizi baş başa mı bıraksam ? Ama olmaz, o zaman senin istediğini yapmış olurum. itlik olsun diye kalkmamam lazım, burda oturmaya devam edicem” diyip pis pis güldü. Dersin hocasıda artık farkında varmış olacak ki “(izmirli) senin çenen bu kadar açık değildi ya hayırdır öne gelince susmaz oldun” diyerek girişmeye başladı. Onuda bi şekilde geçiştirirken ders arası verildi.
    Tümünü Göster
    ···
   tümünü göster