-
476.
+4iyi iyi sevinmiştim bu duruma, en azından bugün keyifsizliği yoktu yerinde. Biraz daha tanımaya yönelik farklı şeylerden konuşup bahsedebilirdik. Hepsinden öte artık şu ders notlarını alabilirdim amk. Aşk başıma vurdu diye derslerden kalmayalım daha gireceğimiz ilk sınavlardan. Ama bu motivasyonla yüksek notlar ve güzel sonuçlar elde edebileceğimi biliyorum. Kim bilir, belkide beni çalıştırıp sınavlara hazırlayacak bi hocam olur yanı başımda .)Tümünü Göster
"Aaa iyi bari, çok sevindim ya. Dediğim gibi bi yardıma ihtiyaç olursa dilediğin gibi söyleyebilirsin."
"Teşekkür ederim, çok düşüncelisin. Ama şimdilik bi ihtiyaç yok, olursa muhakkak söylerim"
Mikail o sırada alttan alta dürtmeye devam ediyo
"Ooo anlayalım aga, işi ilerletiyosun bakıyorum da
Tabii ki bunu Büşra'nın duymayacağı şekilde söylüyo. Ama kız gözlerimin içine bakarken durup Mikail'le muhattap olursam bişeylerden şüphelenecek elbet. Susması için ayağına basıp konuşmasına müdahale ettim. Sonra Büşra'ya dönüp konuşmaya tanışmaya devam ettim. Beni uzun zamandır görüp merak ediyomuş. Söylediğine göre dikey geçişle buraya gelip sınıfta fazlasıyla yankı uyandırınca hem konuşma hem de elde ettiğim tecrübeler olarak kendisi ve arkadaşları tarafından merak edilen birisi olmuşum. Ama bi türlü benimle konuşacak fırsatı olmamış. Çünkü bana sormak istediği, merak ettiği şeyler de varmış geçişlerle derslerle ilgili.
Ben bu okula gelmeden önce 3 üniversite daha değiştirmiştim beyler geçiş yaparak, bahsetmiştim diye hatırlıyorum. Bu geçiş yaptığım okulların yanı sıra aldığım pek çok ekstra eğitim daha var. Yazları aldığım aşçılık eğitimleri, Ege Üniversitesi'nde aldığım Pgibolojik Danışmanlık ve Rehberlik eğitimi vb. çok donanımlı bir öğrenci olarak buraya geldim (en azından ben öyle düşünüyorum). Sınıfa geldiğim zamanlarda da hoca "kendini tanıt bakalım delikanlı, neler yaptında aramıza katıldın" dediği zaman genel yapıda bahsetmiştim. Ki bahsettiğim zamanlar sınıfın geneline baktığım zaman hala gözümün önüne gelir ki en arkada oturan birisi olarak tüm sınıf arkasını dönüp anlatırken beni seyrederlerdi. Zaten ben kendimi anlatıp başarılarımdan bahsettikten sonra sınıfın bana olan bakış açısı değişmiş "Bunun burnu havada, bununla muhattap olunmaz. izmir'den gelmiş zaten, egoisttir bu ne konuşulacak" diye söylemler başlamıştı. Üzücü bi durumdu, ama olanı biteni anlatmıştım arkadaşlar ben. Açık sözlü olan, kendisinden bahsetmeyi seven birisiyim ben, yine böyle davranınca zararıma oldu. Olsun, beni gerçekten tanıyanlar doğru yolu bulacaklardır zaten.
Büşra'da beni tanımak isteyenlerden birisiydi, yani birisiymiş demeliyim aslında. Çünkü o bunu söyleyene kadar hiç farkında dahi değildim ben. Aslında beni dolmuşta farkedip farketmediğini sormayı çok istedim ama o kadarını şimdi yapamazdım, erken olurdu :D Ona tekrardan kendimden bahsettim, detaylarına girerek konuştuk. Ders başlamış, hoca varmış çokta umrumuzda olmadı, konuşmaya devam ettik. Mikail'de yandan yandan kötü espriler yapıp dalmaya devam ediyodu. Bozucu bi dalış değildi, aksine destekleyici ve yeri geldiğinde tıkanıklığı kurtaran girişlerdi. Bi süre sonra kendimi anlatmayı bitirdikten sonra susup uzuun uzun Büşra'yı dinlemeye koyuldum;
"itiraf etmek gerekirse benim sana karşı büyük bi hayranlığım var. Bu kadar uğraşmışsın, gezmişsin, okumuşsun, kendini geliştirmişsin. Çok mutluluk verici olmalı senin için. Ben de senin gibi olmayı çok isterdim, hatta hayalim diyebilirdim. Ama fırsatlar ve yanlış zaman olunca ne yazık ki istediklerimi yapamadım ben. Bunu ailemin bi baskısı var ya da beni kısıtladıkları için olduğunu düşünmeni de istemem. Öyle değil çünkü. Sadece ben kendimi hazır hissetmedim. (Mikail'in çizimlerini göstererek) Ben de çizim eğitimi aldım mesela. Gerek kara kalem olsun gerekse tuval üzerindeki çalışmalar olsun çok hevesle başlayıp ilerledim. Eğitimleri de büyük bi başarıyla tamamladım. Ama nedense bu alanda ilerleme göstermeyi tercih etmedim. Üniversite olarak tıpkı senin aldığın gibi Pgibolojik Danışmanlık ve Rehberlik eğitimi alıp o bölümde yer almak istedim. Ama ne yazık ki bi kaç puanla kaçırınca hayallerimi daha fazla kovalamayı bırakıp bu bölüme geldim. Pes etmek gibi. Bak kendine, ne istediysen hepsini yapmışsın, başarmışsın. Ben de senin gibi olmak isterdim. Bu yüzden bana karşı duyduğum bi hayranlığım var."
Vay be, ulan ben hiç bu açıdan bakmamıştım kendime. Ben bu olanı biteni anlattığımda bana her seferinde "Egoist huur çocuğu" , "işsiz köpek nelerle uğraşmış baksana" ya da "Bunun niyeti okumak değil, gezmek baksana" diye tepkiler vermişlerdi. Bunları umursamış mıydım ? Tabii ki hayır. Ama bunlara karşılık olumlu şeyler duymak ve tepkiler almak elbette isterdim. Şu zamana kadar hiç alamamaklar birlikte ilgi duyduğum kadının bana bu cümleleri kurmuş olması hem gururumu okşamıştı hem de beni mutluluktan havalara uçurmuştu. Ama elbette pişkin pişkin sırıttığım yüz ifademde belli olabilirdi bu. Çok saklamaya ya da coşmaya çalışmadım. Duyduklarım bana yeterliydi. Çünkü bana hayranlık duyan ve bu hayranlıkları kullanarak bağ hatta bağlar kurabileceğim güzel bi hanımefendi vardı karşımda. Bu bi fırsattı, ve ben çok büyük bi fırsatçıydım... -
-
1.
0Müthiş gidiyorsun usta, devam et hep takipteyim genelde anonimim ama burada olduğumu belli etmeden de okuyorum haberin olsun
-
1.
başlık yok! burası bom boş!