-
326.
+6sınıfta herkes birbirini tanıdıkça birşeyi farkeder olduk. tertemiz fakirdik lan hepimiz. ben zaten doğuştan fakirim. furkanın evlerine gittim gördüm onların durumu iyiydi ama babası köle gibi yetiştiriyordu furkanı. diğerleri de ya orta düzey ya da fakir ama fakirliği benimsemiş insanlardı.
aramızda bir söz verdik birbirimize suyu asla ama asla kantinden almayacaktık. niyesi yok bu işin. suya para verilmez. git çeşmeden iç o 50 kuruş cebinde kalsındı bizim düşüncemiz. hatta mottomuz vardı
fasulye yiyelim ete para vermeyelim
birbirmizi gibelim züte para vermeyelim
bir ara çağatay ayağını burkmuş yürüyemiyordu doğru düzgün. sınıfa bir girdi hepimizin kanı dondu.
k:çağatay?
furkan:olum napıyon sen
çağatay:napmışım lan
furkan:o su ne olum
çağatay:yarram yürüyemiyorum napim her teneffüs çeşmeye mi gidim
furkan:daha fazla konuşma
çağatay:lan abartmayın
ama biz abartmıştık. derste bana soru soruyordu. bende zengin kocası kendini aldatmış fakir kadın gibi onu bırakamıyor ama cevap da vermiyordum. yada soğuk davranıyordum
çağatay:olum tamam lan valla bugünlük idare edin
k:söz mü
ç:söz amk
k:beyler affedelim mi?
diğerleriyle bir teneffüs oturup konuştuk. çok önemli bir şey gibi biri geçerken falan susuyorduk
zeyd:affedecez mi şimdi
k:bilmiyorum ya tekrar yaparsa
furkan:artık eskisi gibi güvenemeyiz ona
çağatay s:kanka saçım düzgün duruyor mu
k:giberim saçını şimdi. affediyor muyuz. ben geçen yıldan beri tanıyorum çağatay düzgün adamdır bidaha yapmaz.
tamam o zaman dedik ve aramıza geri aldık. adam sadece iki ders dışlandı nasıl içine oturmuş amk sarıldı bize ne özlemişim falan diyor. şekil yapmak için de suyu bize gösterip çöpe attı. atma amk para verdin o kadar dediysek de dinletemedik.
başlık yok! burası bom boş!