+10
zaman akıp gidiyordu . sınavlarda kopya çekiliyor ders aralarında sınıfta kule yapıyor uzun eşşek oynuyor felç hareketler yapıyorduk. bir ara okul yüzüğü yaptırıyorlardı. sınıfta tek yaptıran bendim. ne gibime takacam diyorlardı. anıdan anlamaz puştlar. derken 23 nisan için ankara gezisi düzenlendi. hasan ve ben sadece katıldık bizim sınıftan. zaten koca okuldan iki otobüs adam gitmişti ya neyse. büşra da gelmemişti ama diğer sınıflardan tanıdığım var sıkıntı yoktu. akşam 11 gibi istasyon meydanında toplanılıp yola çıkıldı. sevgililer ve kankiler yanyana yerlerini aldı. klagib bir kaç yol şarkısından sonra huur çocuğu cumali (müdür yardımcısı) bizim oturduğumuz arka tarafa geldi. bu ırzını gibtiğimin ne işi var ki burda diye kara kara düşünürken
oç:arkadaşlar artık sessiz olalım saat 12 oldu. sabah 6da ankara'ya varmış olacaz. biraz uyuyun çıt duymayim. ışıklar kapanacak şimdi
bir an yüksek sesle düşündüm
k:ışıklar kapanırsa eğlence başlar
neyse ki beni sevmeyen huur evladı herif benim söylediğimin farkına varmadı. yanımda oturan hasan dedi sandı bağırmaya başladı.
oç:o ne demek lan terbiyesiz herif
hasan:hocam valla...
oç:sus lan sus. geziye çıkıyoruz daha yolun başında başladınız itliğe.
hasan:hocam ben deme..
oç:sus diyorum lan anlamıyon mu. siz de ayrılın bakim. kızlar erkekler yanyana gitmicek. ara ara gelip kontrol edecem.
cumali hoca en öndeki koltuğuna gidince ağzını gibim ket, dediğin lafın dıbına koyim ket, denilir mi ket gibi isyan içerikli söylemler sergiledi arkadaşlarım. yanımda sevişmek için ışıkların kapanmasını bekleyen kübra tolga çifti en çok susup en çok sövenlerdi içten içe. hasan tek kelime kızmadı amk. helal lan adama dedim içimden satmadı beni.
k:kanka sağol la helal valla satmadın beni
h:tek kelime konuşursan benimle giberim