orta okulda mt2 ye sardım derslerim düşüyordu. babam innternet kafeye gittiğim için dövüyor ben se gitmeye devam ediyordum. lise sınavları yaklaşıyordu. gibik bi fetö dershanesine başladım. okul sınıfımda gayet popülerken burda kimse beni sevmiyordu. yavaş yavaş içime kapanmaya ve kendimi daha çok oyunlara kaptırmaya başladım. bir yandan da aşık olmuştum. ah be o sarı saçları hala aklımda. kızla aynı okuda aynı servisteydik . serviste hep arka arkaya oturur muhabbet açardım onun dersleri bnden de iyiydi. sonuç olarak bi gibim olmadı ve lise sınavları açıklandı.
herkes benden fen lisesi beklerken anadolu lisesi kazanmıştım. evdeki herkes bana kendi hayatımı mafetmişim gibi davranıyordu. aksi gibi kız da başka şehirde fen lisesi kazanmışt. mecbur onu kalbime gömdüm.
lise başlangıcı ise leş gibiydi . orta okulda gettolarla takılan ben resmen burjuvaların içine düşmüştüm. fakir olduğumdan ayrı muhafazakar olduğumdan ayrı dışlanıyordum. hani hiçbir arkadaşım bana amk fakiri diye htab etmezdi ama ister sitemez bir yerde ayrışıyorsun
o sıralar sınıfta derbeder derbeder takılırken sınıflara akıllı tahtalar takılmaya başlandı. hocalar da bilgisayarlardan zerre anlamadıkları için adapte olamamışlardı. sürekli yardıma ihtiyaç duyuyorlardı. bizm sınıfta da bilgisayardan anlayan tek ben vardım. 8 dersin tamdıbını uyuyarak geçiren ben bi anda hocaların sağ kolu olmuştum. bir süre sonra diğer sınıftaki hocalar beni çağırıyor tahdadaki sorunları çözdürüyordu. namım müdüre kadar gitmişti. okuldaki her türlğü bilgisayar işine ben bakıyordum okulun resmi sitesinin modere ediyordum hatta parayla performans ödevi hazırlıyordum