+1
Her köşesine ilaç kokularının sindiği, küçük pencereli, dikdörtgen biçimindeki odanın boğuk bir havası vardı.
Tıpkı koridor gibi, soğuk ve kasvetliydi.
Bir an ürperdi. Karşı karşıya konulan masalardan girişte olanına, daha önce kendisini kapıdan çeviren genç kadın oturmuş, önündeki klavye ile birşeyler yazıyordu.
Genç kadın, Yusuf dedeye birtakım sorular sorduktan sonra, öteki masada duran doktora yönlendirdi.
Dede, görünüşünden kırklı yaşlarda olduğu anlaşılan bayan doktora, hayat arkadaşının yatalak olduğunu, bu sebepten raporda yazılı olan ilaçlarını kendisinin yazdırmaya geldiğini anlatarak cebinden çıkardığı buruşuk bir kağıdı doktora uzatmıştı.
Yaşlı adamın talebini ilgisizce dinleyen doktor, uzatılan ilaç raporunu aldı.
Yüzünü ekşite ekşite şöyle bir baktı.
Ardından, hastayı görmeden hiç bir ilacı yazamam efendi diyerek raporu yaşlı adama tekrar uzattı.
Adamcağız eşinin ayakta duramadığını, kendisininde saatlerdir sıra beklediğini anlatmaya çalıştıysada, fayda etmedi.
Doktor umursamaz bir tavırda, dışarı çıkması için kapıyı işaret etmiş, yardımcısınada sonraki hasta gelsin talimatını çoktan vermişti.
Yakarışları faydasız kalan dedenin, kır sakallarından yaşlar süzülüyordu.