doğru demişsin ama "zengin-fakir" dediğinde bazı hıyarlar olayı çakozlayamıyor. çünkü bu dinin afyon olma yönü zenginlik-fakirlik olayının da ötesinde, çok eski zamanlara dayanan ve daha çok kitleleri yönetme konusuyla alakalı bir şey. zenginlik tamamen maddiyatla alakalı bir konuyken kitleleri yönetme, yönlendirme için tek başına maddiyat yetmez. zenginlik-fakirlik dediğimiz şey o kadar da mühim bir konu değil bence. zenginlerin de üzerinde güçler var. yeri geliyor bu "zengin" dediğimiz herifler de din denen afyonun müptelası olabiliyor. dünyada zamanla değişimlere uğrayan belirli bir düzen var ve bu düzenin sürdürülebilmesi için din lazım. yarın öbür gün şimdi eleştirdiğimiz ilk çağ-orta çağdan kalma dinler popülerliğini yitirse bile (tıpkı daha eski dinlerin başına geldiği gibi) "din" olgusu yerinde kalır. fakirlik ortadan kalksa bile din yine lazım olacaktır. zenginlik ilüzyonu biraz da eski çağlardan gelen ve şimdi de devam eden düzenin yürümesi için yönetilenlere verilen sus payı gibi bir şey. kimisi için asgari ücret bir zenginlik oluyor, kimisi için milyon dolarlık bir araba ama herkesin bir fiyatı var işte. olay bence zenginlikten de öte. ben din olgusunu "yönetenler" ile "yönetilenler" arasındaki "kaos-düzen" dengesinin sağlanması ile ilişkilendiriyorum.