-
51.
0Hemen yataktan fırladım ve ellerimi kontrol ettim. Ellerimde hiçbir simge yok. Kabustu herhalde. Bunu anlamanın tek bir yolu var. Ablam gelince ona bunu sormam lazım. Boğazım kupkuruydu. Hemen mutfağa koştum ve su içtim. Ama litrelerce içtim, neredeyse damacanayı yarıladım. Susuzluğum anca geçti. Bu neydi böyle? Hala rüyamda o gözler aklımda. Her hayvan bana ona yakın bir gözle bakıyordu. En azından ben öyle hissediyordum. Bu rüyayı görmem pek iyi olmadı. Arkamdan bir ses geldi ve:Tümünü Göster
Serçe-“Ben geldim.” Dedi ve omzuma kondu. Ani bir hareket ile omzumu salladım. O da uçtu ben de hemen uzaklaştım ondan.
b-“Bana sakın yaklaşma.”
Serçe-“Ne oldu? Serçeden korkmuyordun?”
b-“Abla. Lütfen biraz kendimi toparlamama izin ver. Sana sormam gereken bir şey var.” Mutfaktaki tezgaha kondu.
Serçe-“Bu kadar korkacağımı düşünmemiştim. Bembeyaz oldun. iyi misin?”
b-“Ben iyiyim. Sadece soruma cevap ver. Haylaus altın kürklü bir aslan mı?” Birkaç saniye hiçbir tepki vermedi.
Serçe-“Onu sen ne zaman gördün? Ben yokken başka bir hayvandan mı…”
b-“Ben bu köprü olayını yapamam abla.
Serçe-“Nereden çıktı şimdi bu durduk yere? Çok iyi gidiyordun.”
b-“Ben Haylaus tarafından lanetlendim. O kedinin neden öyle dediğini şimdi anlayabiliyorum.”
Serçe-“Sen neden bahsediyosun? Bana bir olayı baştan ve yavaş yavaş anlat.” Rüyamda gördüğüm her şeyi anlattım. Detayına kadar.
Serçe-“Gerçek olmasına imkan yok. Ben de hayvanın içindeyim ama senden nefret edecek hiçbir şey hissetmiyorum.”
b-“içindeki serçeye bir sorsana bedenine benim geçmeme ne diyecek?” Daha sonra kendi kendisine ciklemeye başladı. Sanki sormuyor şarkı söylüyor.
Serçe-“istemiyor. Senin ile aynı bedende kalmak ona ancak bir eziyet olabilirmiş. Haylaus ile konuşmamız lazım.”
BiNNUR
“Haylaus seni dinlemez.” (Bunu sadece Binnur anlıyor.) Karşımda belirdi. Hinn bu.
Serçe-“Hinn. Neden buradasın?”
b-“B bu bu da ne?” Mutfakta tezgahın üzerine çıkmış en uzak köşede duruyordu. Arkasında pencere var. Bir adım daha yaklaşırsa 3. kattan aşağı atlardı bu kafayla.
Hinn-“Binnur. O benim dediklerimi anlamaz. insanların dilini konuş. Konuşmalarımızı da ona çevir.” (Şimdi Hinn sanki Bir Bine ile doğrudan konuşuyormuş gibi gözükecek ama Binnur Bir Bine’ye konuşulanları çeviriyor.)
Hinn-“Senin durumundan haberim yoktu. Ama Binnur’u izlemek benim görevim olduğu için konuşmanıza kulak misafiri oldum.”
b-“Peki be benden n ne istiyorsun?”
Hinn-“Senden istediğim tek şey köprülük çalışmalarına devam etmen. Ve ablanın Eternal’e geri dönmesinde yardımcı olman.” Ciddileşti. Ama hala mesafeli.
b-“Neden ablamın cehenneme gitmesine yardım edeyim ki?”
Hinn-“Ablan burada kaldığı her gün bedeni biraz daha insanlığını unutuyor. Sana ablan bahsetmemiş olabilir ama onun ruhunu stabil tutan benim. Ama bedeni benim kontrolümde değil. Eternal’de başı boş bir hayvan gibi dolaşıyor.”
başlık yok! burası bom boş!