-
51.
0Pelinsu-“Geçen gün için doğru dürüst özür dileyemedim. Gerçekten kusuruma bakma. Kedilere alerjin olduğunu bilseydim sana yaklaştırmazdım.”Tümünü Göster
b-“Aslında küçükken vardı ama hala kedilerden korkarım. “
Pelinsu-“Köpekleri sever misin?”
b-“Ben aslında tüm hayvanlardan korkarım desem daha mantıklı olur.”
Pelinsu-“Aaa. Neden tüm hayvanlardan korkuyorsun?”
b-“Söyleyince gülmeyeceğine, dalga geçmeyeceğine veya deli olduğumu düşünmeyeceğine söz verirsen anlatırım.”
Pelinsu-“Tamam tamam söz.”
b-“Sanki hayvanlar benden nefret ediyor gibi hissediyorum. Küçükken bir köpekler oynarken… aslında pek hatırlamıyorum. Sanki köpek bana nefret ediyor gibi bakmıştı. O gün çok korkmuştum. ilkokulda da hayvanlardan korkumu yavaş yavaş yenecek iken benden yaşça büyük bir abi beni bir köpekle depoya kapatmıştı. O köpekle tüm gün boyunca kapalı depoda kalmıştım. O gün bugündür hayvanlardan korkarım.”
Pelinsu-“Çocukluğundan kaynaklanıyor yani. Peki hiç tedavi olmayı denedin mi?”
b-“Birkaç kere pgibologa gitmeyi düşündüm ama hiç vaktim olmadı veya bahaneler uydurdum. Yani sadece hayvanlara yaklaşmadan da yaşayabilirim…”
Pelinsu-“Saçmalama. Hayvan sevmek ne güzel bir şey haberin yok. içindeki tüm stresini alırlar.”
b-“Öyle mi diyorsun?” Tam o sırada yemekler geldi. Kadın giderken “tabakların hepsini boş göreceğim.” Dedi ve gitti.
Pelinsu-“Bak mesela şurada sarı ve şirin bir kedi yaklaşıyor. Şunun neresinden korkabilirsin ki?” Ablam olmasın lütfen ya. Hayatım dikizleniyor gibi hissediyorum. Kedi bana göz kırptı. Kesin ablam. Off. Pelinsu’nun yanına gitti ayağına sürtünüp mırlamaya başladı. Bilerek yapıyor. Aslında şimdi düşününde ben de kedi olsam onun ayaklarına sürtünebilirim. Lan. Çok manyak bir fikir… diye düşünürken kedi bana doğru tıslamaya başladı. Ne düşündüğümü anlamış ve bana kızıyor olmalı. Öyle mi? Ablama alaycı bir şekilde gülümsedim ve Pelinsu’ya döndüm:
b-“Bak. Gördün mü? Direk bana tısladı. Şimdi ben bu kediyi nasıl seveyim?” Tamam kızdırabildim mi ablamı diye düşünürken bana doğru yaklaşmaya başladı. Sakın. SAKIN. Rezil edecek beni. Tam yerimden kalkacak iken restoran sahibi kadın kediyi kucağına aldı. Hayatımı kurtardı resmen.
Kadın-“Yemek yerken kediyle oynanmaz.” Dedi ve kediyi dükkanın dışına çıkardı ve çitin kapısını kapattı. Oh. En azından saldırının bir dalgasını atlattım.
Pelinsu-“Ne güzel kediyi seviyordum ya. Bu restorandı seviyorum ama bazen Yeter abla fazla abartıyor.”
b-“Sahibini tanıyor musun?”
Pelinsu-“Ben liseden beridir buraya gelirim. Şansa bak ki iş yerim de buraya yakın bir yerde çıktı.”
b-“Ne güzel.” Derken içeri Nejla girdi.
Nejla-“Başladınız mı yemeğe?”
Pelinsu-“Yok daha başlamadık.”
Nejla-“Off. Yemekler çok güzel duruyor. Ben de içeride iyi ki de günün menüsünü söyledim. Benimki de birazdan gelir.” Dedi sandalye çekip oturdu. Zaten hemen onun ki de geldi.
başlık yok! burası bom boş!