girer girmez akşama bir kaynaşma buluşması yapalım dedi, sınıftan da onay alınınca edirne'de çok bilinen bir cafede akşam saat 8de buluşma ayarlandı. derste sürekli göz göze geliyor ve istemsizce ona kitleniyordum. bu kasten yaptığım bir şey değildi ama onunda hoşuna gittiğini hissetmiştim. dersin sonlarına doğru konu sanata gelmiş bir iki kişi sanat hakkında yeteneklerini anlatırken bende muhabbete dahil olup gitar çaldığımı, 2 yıl tiyatro dersi aldığımı ve biraz piyano çalabildiğimi söyleyip şovumu yapmıştım. o an bana bakış açısının olumlu bir şekilde değiştiğini fark edip biraz da konuyu film ve kitap kültürüme getirmeye çalışırken ders bitmişti. son söylediklerimden kendime pay çıkaramamıştım fakat hilal hoca devdıbını akşam detaylı konuşuruz diyip sınıftan ayrıldı. o andan itibaren adını hilal koyduğum parazit bir düşünce beynimin içinde yaşamaya başlamıştı...