-
26.
+2Alaca Park’a vardık. Her yer ana baba günü.Tümünü Göster
Halis-“Keşke daha erken gelseydik.”
Rıfat-“Kimin sayesinde acaba geç kaldık? Ha. Doğru. Hatırladım. Sen uyuya kalmıştın değil mi?”
Halis-“Erken uyandırsaydın erken giderdik. Senin hatan.”
b-“Kavganız bizim yer bulmamızı sağlamayacak. Bugün iptal olmasa bari.” Biri arkadan bağırıyordu. Kim olduğunu anladım ama duymamazlıktan geliyorum. Cidden. Arkamdan gelen sesleri hemen size söyleyeyim “Gerizekalı, pekekent, mal, salak, lan gibik, muallak, bana baksana lan.” Bir Bine demek bu kadar mı zor amk kaypağı? Şimdi size soruyorum. Bu kadar küfür edilse siz “Efendim abi” diye oraya döner misiniz? Üstelik herkes onu izliyor. Biri bana dokundu ve
Adam-“Herhalde size sesleniyor.”
b-“Yok yok. Seslenmiyordur.” Dedim ve adam bir şey demeden gitti.
Huriye-“Bir Bine. Uzatma. Gidelim yanına. Yoksa yemediğin küfür kalmayacak.”
b-“Sabahtan bana hıncı var.”
Huriye-“Sabah ne oldu ki?”
b-“Rıfat, Halis. Siz Süleyman dedenizin yanına gidin. Biz geliyoruz.”
Rıfat-“Her zamanki gibi önden sakinleştireceğiz yani. Tamam. Gidiyoruz.” Dedi ve gittiler. iyi bari halden anlıyor. Huriye’ye döndüm.
b-“Sabah aradım da mangala gel diye. Bir kızla iş pişiriyormuş. Bir yığın küfür yedim.”
Huriye-“Neyse şimdi yanına gidelim de kızmasın.” Hala çocuk gibi korkuyorum ondan. Off. Yanına doğru gittik. Çocuklarıma gerçekten dede gibi davranıyor aq. Hediye falan da vermiş biz konuşurken. Beni onların yaşında gibiyordu. Canım çıkana kadar çalıştırıyordu. Hala da sözleriyle gibiyor.
Süleyman-“Ne konuşuyon lan orada karı gibi?”
b-“Abi yer bakıyorduk da…”
Süleyman-“Sen baksan ne olur gözünü…”
Huriye-“Abi. Çocuklar var.”
Süleyman-“Bir şey olmaz. Biraz onlar da küfür öğrensinler. ilerde tatlı dil ile mi ikna edecekler milleti? Sanki tatlı dille devlet kuruluyor.” Evet. Tatlı dil ile (biraz sitem de vardı içinde ama) ork diyarını kurtardım. Tatlı dil ile ejderhalar ile kardeş oldum. Gerçekten tatlı dil işe yaramıyor.
b-“Olsun abi. Sokak ağzıyla konuşmasınlar.”
Süleyman-“Kendin gibi muallak mi yapacan çocukları?” Rıfat gülmemek için kendini tuttu. Halis zaten başka dünyada.
Huriye-“Süleyman abi!” Sitemli söylemişti.
Süleyman-“Tamam lan tamam. Anladık. Neyse ben yeri ayarladım. Geçelim oraya. Daha Bir Bine’ye kalsa 3 gün yer bulamayız. Güya kendi çağırdı.”
b-“Kusura bakma abi. Neyse yerimize gidelim.” Kaypak önden yürüdü. Şerefsiz ya. Ailemin karşısında bile bana laf sokma peşinde. Biraz dur lan biraz dur. Ölüme en yakın adam ama hala işi gücü laf sokmada.
başlık yok! burası bom boş!