0
Apollon ve Dionysos [değiştir]
Ana madde: Apollon ve Dionysos
Nietzsche Turin kliniğinde
Gerçekte iki Antik Yunan tanrısı olan Apollon ve Dionysos, Nietzsche'de anlamca yüceleştirilir ve oluşun merkezine koyulur. Sanatın bire bir oluşumu, bu iki kavrama bağlıdır.
* Apollon ; Nietzsche'de anldıbını "biçim"le bulur.
* Dionysos ; Nietzsche'de anldıbını "uyum"la bulur.
Nietzsche'ye göre, Eski Yunanlılar, bu iki sanat tanrısıyla, yani sırasıyla Heykel ve Müzik tanrılarıyla, sanatsal üretimin derin gizlerini keşfetmişlerdir. Apollon düş deneyimini ifade eder. O ışık saçan Tanrıdır, Dionysos ise esrime deneyimidir.[43] Hayatın iki kanadı olan Apollon ve Dionysos, insanın yaratıcı gücünü ortak olarak biçimlendiren ve yön veren iki tanrıdır. Nietzsche'de bu tanrısal değişim ve dönüşüm, aslında hayatın sanatsallığına bir işaret, bir göz kırpmadır.
Dionysos müzik ve şarabın tanrısıdır. Yaratma eylemi, Dionysos ve Apollon'un odak noktasının yakalanması, Nietzshe'ye göre "dans etmek"tir.
Dionysos, varlığın özünü sezgiyle kavramaya, Apollon ise sezgiyle kavranan özün dışa, yani görünen dünyaya etki ettirmeye yarar. Nietzsche'ye göre sanat, bu iki "kavramsal" tanrının etkisiyle şekillenir.[44]
Nietzsche'ye göre estetiğin temeli, bu iki kavramı anlamakla mümkündür. Bu konuda şöyle der[45]:
“ Mantıksal bir çıkarsamayla, ama sezginin anında oluşan keskinliğiyle, sanatın sürekli gelişiminin Apolloncu ve Dionysoscu bir ikiliğe bağlı olduğunu anladığımızda estetik bilimi için çok şey yapmış oluruz: Yaradılışın, bazen araya giren uzlaşmalara rağmen sürekli çatışan cinsiyet ikiliğine bağlı olması gibi... ”
Nietzsche yorumlarına şöyle devam eder[46]:
“ Özet olarak, diyalektik, "ayak takımının bir intikam alma yöntemi", "çaresiz insanların seçtiği bir Yahudi yöntemi", "insanın gücünü kendince teşhir edip gösteriş yapması" ve bu yolla karşı tarafın iddasını kurnazca ve hileyle yere vurma isteğidir. ”
Nietzsche, Sokrates'ten önceki Yunan felsefesine saygı duyar. Lakin ona göre Sokrates'ten sonraki çağ, Sokrates'in izlerini taşıdığı için onun gözünde neredeyse tamamen yozlaşmıştır. Sokrates'in yöntemide bir tür diyalektik olarak tanımlanabileceği için, diyalektik kavramı Nietzsche tarafından topyekün reddedilir.
insandaki yaratıcı güç şöyle dursun, Nietzsche'ye göre doğa yaratısı insan bile, doğanın bu iki kavramındaki odak tarafından yaratılmıştır. Kısacası ona göre Apollon ve Dionysos, doğanın elleridir. Doğa bu kavramlarla yaratır ve yıkar.[47]
“ En tuhaf ve zor sorunlarında bile yaşama "Evet" diyebilmek, en yüksek tiplerin kurban edilmesinde bile, kendi tükenmezliğinden sevinç duyan yaşam istemi -Dionysosça dediğim şey işte bu. ”
Güç istenci [değiştir]
Ana madde: Güç istenci
Güç istenci, Friedrich Nietzsche'nin felsefesinin merkezi sayılabilecek bir önem teşkil etmektedir. Güç istenci, Nietzsche'ye göre evrenin her türlü devinimindeki en temel istenç olmakla beraber; tüm detayları, mikro ve makro kozmosu kaplar. Tüm değişim ve dönüşümler, bu istencin farklı kisvelere bürünmüş halidir. Her detayda bu istencin izlerini yakalamak mümkündür.
Felsefesini etkileyen başlıca kişiler [değiştir]
Lou Andreas-Salomé [değiştir]
Lou Salomé, Paul Rée ve Nietzsche, 1882.
Nietzsche'yi en çok etkileyen isimlerden biri de Yahudi bir aileye mensup olan general kızı Lou Salome'dur.[48]
Paul Ree aracılığıyla tanıştırılan Nietzsche ve Salome[49], kısa süre sonra iyi bir dost olurlar. Sık sık Ree ile felsefe sohbetleri ve kitap alışverişleri yaparlar. Nietzsche, Salome'den hoşlanmakta ve ondan "Düşün Eşi" olarak bahsetmektedir.[50]
Nietzsche, babasının ölümüyle birlikte hep kadınların himayesinde büyümüştür. Kadınlar hakkındaki düşünceleri oldukça serttir ve Lou Salome'dan sonra daha da sertleşmiştir.
Nietzsche, bu kadına duygularını açmış, Salome'un red cevabı ise, Nietzsche'de büyük bir düş kırıklığına sebep olmuştur.
Nietzche'nin Lou ile çektirdiği bir fotoğrafta Lou'nun onu kırbaçlar gibi görünüyor olması Nietzsche'nin kızkardeşi tarafından sürekli gündeme getirilmiş ve Nietzsche bundan çok müteessir olmuştur. Öyle ki, delirmeden önce, kırbaçlanan bir atı gördüğünde, ata sarılmış ve onu kader ortağı gibi görüp ağlamıştır.
Bu kısa dostluk çerçevesinde Nietzsche hem sağlık hem de felsefe açısından ilerleme göstermiştir.
Richard Wagner [değiştir]
Richard Wagner, karısı Cosima ile birlikte Nietzsche'nin en yakın dostlarıydılar. Wagner'in evinde bir araya gelir ve her konuda sohbetlerde bulunurlardı. Nietzsche'nin Wagner'a büyük bir hayranlığı vardı. Wagner'in bestelerinde, kendi düşüncelerinin yansımalarını görüyordu. Wagner'in karısı Cosima'ya büyük saygı duyuyor ve Cosima onun için büyük önem taşıyordu.
Cosima, 19. yüzyılın en büyük piyanisti kabul edilen Liszt'in kızıydı. ilk önceleri Wagner ile birlikte Nietzsche'ye büyük saygı gösterse de, sonraları o da Nietzsche'ye düşman olmuştur. Nietzsche'yi "mastürbasyon yapmaktan beyni çürümüş hasta bir adam" olarak nitelendiriyordu. Bu söz bile, sonradan bozulan dostluklarının ne kadar keskin olduğunu gösteriyordu.
8 Kasım 1868'de Wagner ile Leipzig'de ilk kez buluşan Nietzsche, bu tarihten sonra Wagner'e içten içe hayranlık duymaya başlar. Wagner ile en büyük ortak noktaları Schopenhauer'dir.
1869'un Şubat ayında hocası Ritschl'in tavsiyesi üzerine, genç yaşta Basel Üniversitesi'ne öğretim görevlisi olarak atandıktan sonra, aynı yılın Mayıs ayında Wagner ve Cosima'ya Tribschen'de ilk ziyaretini gerçekleştirir.
"Tribchen, mutlu insanların yaşadığı o ada... "[51]
Bu ilk ziyaretten sonra annesine, bu ziyareti mektubunda şöyle anlatacaktır:
“ insan -Richard Wagner- sanatçı kadar büyüktür... Onunla ve muhteşem bir hanım olan Cosima ile mutlu günler geçirdim. Daha geçtiğimiz Cumartesi ve Pazar günü birlikteydik. Wagner'in villası Dört Kanton Gölü'nün (Quatre-Cantons) yakınlarında, Pilate Dağı'nın eteğinde bulunuyor ve harika manzaralar eşliğinde yaşam, bizim için dostlukların en güzeliyle geçiyor.[52] ”
Bu ziyaretten sonra Wagner'in evinde gece toplantıları yapılıyor ve kitap alış verişlerinde bulunuluyordu.
Nietzsche ile Wagner'in düşüncelerinde büyük bir uyum vardı. Bu uyum, onları birbirlerine daha fazla yaklaştırıyordu. Wagner, Nietzsche'ye tüm projelerini teker teker açıklıyor ve onu konserlerine zütürüyordu. Cosima ise Nietzsche'den Wagner'in sözcüsü olmasını istiyordu. Nietzsche'ye aşılanan güven, giderek büyüyordu.
22 Mayıs 1872'de Nietzsche, Beyrut Tiyatrosu'nun temel atma töreni için Beyrut'a giden Wagner'in 59. doğum gününde besteciye eşlik eder. Beyrut Tiyatrosu'na Sultan Abdülaziz bile davet edilmiştir. Nietzsche, Richard Wagner Bayreuth'ta adlı eserinde, bu buluşmadan söz edecektir. Fakat bu dostluk, 1876'daki 1. Beyrut Festivali'nde bozulmaya başlar. Nietzsche, Wagner'in hakikatin değil, tiksinti verici bir zaferin peşine bencilce dolandığını iddia eder. Eylül ayında, arkadaşı Ree ile birlikte Beyrut'tan ayrılır. Wagner, yeniden dine dönmüştür ve bu Nietzsche'de tiksinti uyandırmıştır. Cosima, Nietzsche'nin Wagner'den kopuşunu ilk hisseden kişidir. Nietzsche ve Wagner görüşmemeye başlarlar.
3 Ocak 1878'de Wagner, Nietzsche'ye yeni yayımlanan eseri Parsifal'in bir kopyasını gönderir. Nietzsche, bu kopyayı okuduktan sonra Wagner ile ilgili düşünce ayrılıkları daha net olarak anlar. Nietzsche, aynı yılın Mayıs ayında yayımladığı insanca-Pek insanca adlı kitabını Wagner'e gönderir ve tamamen Wagner'den kopar.
“ Wagner müziğini ruh coşkusunun gücü olarak yorumladım. Yanlış yorumladığım görünüyor. Görünen bir başka şey ise, Wagner ve Schopenhauer'i ne ile bu kadar renklendirdiğimdir. Onları renklendiren bendim. Ben, onları kendim yücelttim... Her ikisi de yaşamı yadsır ve suçlar. Bu yüzden onlar, benim çok uzağımdadır.[53] ”
Nietzsche'ye göre Wagner, yapması gereken ödevlerini yerine getirememiştir. Bu sebeple Nietzsche, Schopenhauer'dan sonra Wagner'le de yollarını tamamen ayırmıştır.
Nietzsche, bu ayrılıktan sonra çok yalnız kalmış, hatta kimi zaman Wagner'i özlediğini itiraf etmiştir.
Tümünü Göster