/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    +341 -162
    işim gereği kütahya'dan izmir'e yola çıkmak için garaja gittim. yaklaşık bir saat önceden yerimdeydim ve otobüsün gelmesini bekledim.
    nihayet zaman geldi ve herkes otobüse yerleşti. otobüsün çoğunluğunu sıradan insanlar oluşturuyordu ta ki sonradan birinin emekli öğretmen diğerinin ise hala görevde olan bir öğretmen olduğunu öğrendiğim iki bayan dışında.
    ağır makyaj ve tuhaf giyinimleriyle aşırı dikkat çekiyorlardı ama bana ne?
    işin tuhaf yanı hemen yan koltuğumda oturuyordu ikisi benim yanımdaki koltuk da boştu. sağımdalardı hemen.
    car car car hiç susmadılar, paso güldüler ve konuştular. herkesin suratı düştü ama kimse "yeter be kardeşim iki dakka susun" diyemiyordu. herkesin rahatsız olduğu belliydi ama.
    Aradan zaman geçti ve akıllı telefonuma indirdiğim namaz vakitlerinde ezan okuyan programım devreye girdi birden. benim telefon ezan okurken direkt yanımdakilerin pis bakışları dikkatimi çekti.
    moladan önce abdestimizi falan da aldık çok şükür. namazımı yolda eda edecektim. niyet ettim. namaza başladım. namazın sonlarına doğru otobüste çalışan elemanlara ne diyorlardı ismini unuttum; onlardan biri siyah pantolon ve gömleğiyle, önünde bir araba içinde gazoz, kola, fanta, kekler falan var.
    Bana seslendi farkındayım ama namazdayım abi nasıl bozayım? o namaz kıldığımı anlamadı herhalde dimdik baktığım için koltuktaki televizyona baktığımı sandı gerçi tv de çalışmıyordu ama...
    Baktım adam beni bekliyor. diyemiyorum ki "dönüşte alayım kardeş sen devam et" diye.
    Tam o sırada onlardan biri konuştu:

    - Kardeşim seni mi bekleyeceğiz? iki kahve ver bize hadi..
    + Kusura bakmayın hanımefendi namaz kılıyordu da bitiyordu galiba beklemek istedim.
    - otobüste namaz mı kılınır çocuğum gösteriş hep bunlar sen ver kahveleri boşver..

    namazım bitti hemen devreye girdim. kibar konuşmam ve ağızlarının payını vermem lazımdı:

    + Ben otobüste de olsa ibadetimi gerçekleştiriyorum inancım gereği size ne oluyor bayan?
    - Tabi tabi, memleketi de din diye soydunuz siz...
    + Ya hanımefendi ben mi soydum memleketi? Ben inancımı doğru bir şekilde yerine getiriyorum.
    - Hep gösteriş sen boşversene biz sizi iyi anlyıoruz.
    + Allah allah! Neyin gösterişi? Sözlerinize dikkat edin artık. ibadetime gösteriş diyemezsiniz ki burası hem gösteriş yapılacak bir ortam değil.
    - Ben emekli öğretmenim, kızım da öğretmen... Otobüste namaz kılındığını ilk defa görüyorum.
    + Ya bana ne sen sabır ver Allah'ım... Bak hanımefendi sen ilk defa görüyor olabilirsin ama ben ilk defa kılmıyorum. Hatalı bir şey yaptıysam da Allah ile benim aramda sen karışamazsın.

    analı kızlı benim üzerime gelmeleri ve otobüstekilerin bana hiç destek çıkmaması üzerine Allah beni imtihan ediyor diye düşünüp camdan dışarı seyrettim ama bunlar hala konuşuyor. kızı bir şey anlatırken ukala bir şekilde;

    - Boşver kızım bu gericilerle uğraşılmaz. (haklısın anne ne diyeyim memleket ne günlere, kimlere kaldı)
    + hanımefendi dünyada milyonlarca insan ibadet yapıp dua ediyor, herkes gerici mi?
    - Gericisiniz siz siz... Bu ülkedekiler hepiniz gericisiniz, Atatürk düşmanısınız!
    + Biz vatanımıza da, cumhuriyetin kurucusuna da sevgimizi, saygımızı hep gösteririz allah'a şükür. Asıl siz bu toplumun içine nifak tohumları serpen hoşgörülüyüz diyip nefret kusan tiplersiniz!
    - Tabi şimdi böyle konuşursunuz, yobazsınız.. Gericisiniz ge-ri-ciiii!!

    Daha fazla dayanamadım Necip Fazıl'ın sözü geldi aklıma:

    + Biz size deh demek için gerideyiz!

    Bak otobüs bir anda sesssizlik oldu... cevap bile veremediler. ben de çaktırmadan şöyle bir etrafı süzdüm, arkamdaki yastığı düzeltiyormuş gibi yapıp arkama baktım milletin suratında bir tebessüm.

    bu laftan sonra cevap veremedi kokoşlar. Bütün yolculuk boyunca sustular. Zaten yolculuk bittikten sonra da bazı kişiler "helal olsun, müstehak bunlara" gibi şeyler söylediler.

    Biz saygımızı hiç bozmak istemedik ama mecbur kaldım..
    ···
   tümünü göster