+2
Bu bir hüsran hikayesidir.
Çukurova'da çok nadir yağar yazın yağmur. Birçoğunuz yaz yağmurunda ıslanmışsınızdır ama Çukurova'da bu imkan ne yazık ki pek te mümkün olmuyor. Nisan'da yazın başladığı bir memlekette yaşıyordum arkadaşlar.
26 Mayıs 2015 okuduğum liseden sevdiğim bir arkadaşımın babasının öldüğü gün. Sabah okuldayken haberini aldık, kaçtık okuldan, bindik dolmuşa doğru mezarlık aga. Defnettik, cenaze evine gittik hizmet ettik. Anlayacağınız görevlerimizin hepsini yerine getirdik. Akşdıbına da konser var. Bir hafta öncesinde arkadaşım Ali'ye söz vermişim. Ali aradı akşama doğru. modunda değilim ama sözüm de var. Bir-iki kere açmadım çok ısrarcı çaldı açtım telefonu. "Sinek" dedi açar açmaz "Hazırlan konsere gidiyoruz." Anlattım olanları. Yok dedi, ısrar etti, ölenle ölünmüyor ile de ikna etti.
Neyse gittik biz bir parkta arkadaşları bekliyoruz. Ben de sanıyorum ki beyler gelecek. iki tane kız geldi aga. Bir tanesi pembe bir gömlek giymiş, siyah bir pantolon, siyah babetleri var ayağında, hafif de makyaj yapmış ama çok güzel. Konser saatine daha var oturduk konuşuyoruz salıncaktı falandı filandı biz samimi olduk. Gayet de oturaklı bir kız ama. Adını öğrendim. Tülay. Saçları omuzunda koyu kahve ve düz. Ten rengi beyaz, iri iri gözleri ve uzun uzun kıldıkları var. 1.65 de boyu. Ben de o zamanlar 1.75'e 63 kiloyum.
Okuyacak olan varsa yazacağım beyler. ilk hikayem. Mazur görün. Rezleri alın geliyorum.