+10
Umutlanmışlardı, kurtulabilirlerdi hızlı bir biçim de köy çıkışına doğru yol almaya başladılar. Hocalar ne kadar başlarından def etmeye çalışsalar da kafir cinler peşlerini bırakmıyordu. Köy meydanında ateş yakmaya karar verirler.Çıkışa varamayacakları aşikardı. Melih sürekli kurtarın beni diyen kızın çığlıklarını duyuyordu. Ama artık oyuna gelmemek için iradesine sahip çıkıyor ve kulak asmıyordu. Bu telefon onlara tekrar yaşama umudu vermesiyle iradeleri de güçlenmişti. Etraflarından gelen taşlardan korunmak için kahvehaneden masaları kendilerine siper yapmak için taşıdılar. sandalyelerin tahtadan olması işlerine gelmişti. Büyük bir ateş yakacak ve ateşe tılsımlı kağıtlara yazacakları büyüler ile onlara zarar verebileceklerini düşünüyordu hocalar. Melih telefon ile ne kadar uğraşırsa uğraşsın sinyal tekrar gelmiyordu. 1-2 saat geçtikten sonra bir ses duyuldu, evet bu jandarma aracının siren sesleriydi. Havaya doğru sandalye ayaklarını yakarak fırlatıyorlar, görülmek ve duyulmak için bağırıyorlardı. Bir araç uzunları yakık bir biçim de onlara doğru döndü sevinçten ne yapacaklarını şaşırmışlardı. Dualar ederek kurtulmalarını kutluyorlardı. Araç yaklaştı ve tam önlerinde durdu. Fenerlerini kapattı.