+19
-1
Etrafların da o kadar çok Lukiyas kabilesinden cin vardı ki artık buranın kaçacakları son yer olduklarına inanmaya başlamışlardı. Yanlarında ki hüddamı oldukları cinlere kaçmalarını söyleseler de onlar beraber ölmeyi tercih ediyorlardı. Dualar eşliğin de saldırmaya hazırlanır iken, bir kafir cin görkemli bir şekilde öne doğru yürüdü. Kafir cin ; ''Ben bukheş, babam dan sonra kabileye liderlik eden cin benim. Bir büyü yapıldı ve bu büyü gerçekleşecek babam Hamdullah'ın bedeninde dirilecek ve sen topraktan olan, sen öleceksin!.Melih bu kadar yoğun enerjiye dayanamayarak bayılmıştı. Cafer Hoca ve Hamdullah Hoca aynı anda ;Allah'tan başka kimseden korkmayız, onun yolunda öleceğiz!''. Kafir cinler saldırmaya hazırlanır iken bir ses duyuldu. Çok sakin adımlarla yürüyen bir çocuktu bu, gözlerinin biri kıpkırmızı biri ise simsiyahtı, ne olduğuna anlam bile verememişti 2 tarafta. Çocuk sakin bir biçim de gelip tam ortalarına oturdu. Bir süre kimse ses çıkaramadı kafir cinler sürekli olarak hareket halin de olması çekindiklerini gösterir bir hareketti. Bu çocuk nereden çıkmıştı? kimdi? o tür gözler neyin nesiydi? Bir çok soru vardı akılların da hocaların ama ikisinin de, en büyük istekleri Melih'in buradan sağ salim çıkmasıydı. Bir süre daha geçtikten sonra çocuk ayağa kalktı ve bağırarak Min henus vicel heluk diyerek bağırmaya başladı. Rüzgarın şiddeti inanılmazdı neredeyse oldukları yerde kasırga çıkacaktı. Çocuk bir anda yüzünü Cafer ve Hamdullah Hoca'ya doğru döndü. Çok korkutucu bir ses ile Size cevap getirdim! dedi.