Gece sabaha karşı 4 te kapı aniden çalmaya başladı . Ben bizim tarlanın mevsimlik işçilerinin kaldığı evde onlarla kalıyordum. Zaten alarmlar çalmaya başlamıştı artık kalkıp hazırlanıp kahvaltı atıştırılıp tarlaya doğru yola çıkılacaktı . işçiler hazırlanırken aniden çalan kapıya yöneldim . Çalan ortancı abimmiş hemen gittim. Bana gel hemen babam çağırıyo dedi sert bir tavırla . Onun bu tavrına oldu bitti gıcık olmuşumdur . Belliydi yine ters bir durum vardı . Hemen ayakkabımı giydim gittim içerden telefonumu alıp bizim itin ardından ailemizin kaldığı konak tipi evimize doğru yola koyulduk .

Konağın kapısına vardığımızda en küçük kardeşim Sudenaz’ın üstü kanlı dizlerinin üstüne çökmüş halde hüngür hüngür ağladığını gördüm . Belliydi büyük bir takluk vardı . Hemen Sudenaz’ın yanına koştum ne oldu abim sana dedim ki ı pekekent babam çabuk içeri gel lan diye bağırdı girişten . Sudenaz abiii dedi dahada çok ağlamaya başladı sarıldı . Sen bekle abim gelicem hemen dedim içeri yöneldim .

Olay müebbet hapise mahkum edilen ve 55 yaşında aftan yararlanarak 12 sene önce özgürlüğüne kavuşmuş bir ağabeyim tarafından bana anlatılmıştır . Kendi kalemimden onun anlattığı şekilde yazıya dökmeye çalışacağım .

iyi okumalar ...