-
1.
+1[flashback devam]
Zeynep ile karnelerimizin verdiği mutluluk ile el ele tutuşup okul bahçesinden çıkışa doğru yürüyorduk. Hiç beklemeyeciğimiz bir şeydi merve nin bizim okulun önünde durması.
Z: Yalniz birisi bu merve değil mi?
Yb: Nerede?
işaret parmağı ile Okulun kapısının önünü gösterdi gözlüğümü takıp oraya baktım. Yıllar sonra onu görmenin heyecanı ile zeynebin elini bırakıp merveye doğru koşmaya başladım.
Z: Yalniz birisi beklee!
Hiç duymamış gibi koştum yanına mervenin. Hiçbir şey demeden gitmesinin hesabını sormak istiyordum ama kafamda da bir o kadar sorular vardı sormak istediğim.
Neden koştum bilmiyorum.
Galiba onu tekrar kaybetme korkusu sardı içimi.
M: Yalniz birisi yavaş!
Dalgın bir şekilde koşarken ona çarptım yanlışlıkla.
M: Aptal yavaş diyoruz nereye bakıyorsun?
Hiç cevap vermeden sadece sarıldım ona. Birkaç saniye duraksadı sonra ufak bir karşılık verdi oda sarıldı.
M: Yalniz birisi ölüyorum bıraksan artık?
Geri çekildim
Yb: Ne işin var burada senin? Nasıl biliyorsun okulumu?
M: Zeynebin ablasından öğrendim. Uzun zamandır görmek istiyordum sizi.
Biz konuşurken Zeynep geldi yanımıza
Z: Hayvan biraz yavaş olsana elim çıktı!
Yb: Zeynep sen biliyormuydun onun buraya geleceğini?
Z: Hayır haberim yoktu yalniz birisi
M: Ona söylemedim kübra ablayla bizim aramızda
Yb: Ah bu ablanın işleri Zeynep!
Zeynepte merve ile özlem giderdikten sonra bi yere gidip düzgünce konuşmak için bir yer arayışına girdik.
M: Ne yapıcaz şimdi?
Yb: Buraya sen geldin sen düşün napalım şimdi?
Z: Bu aptal evden başka yerlere zor gider en iyisi onun evine gidelim.
Yb: Haydaaaa kızım biliyoruz asosyalim de ama bir erkeğin evine iki kız gelicek garip değil mi?
Z: Ben hergün geliyorum zaten garip bir tarafı kalmadı artık ;)
Haklı olduğu düşüncesi ile benim evin yoluna koyulduk.
başlık yok! burası bom boş!