Bizim okulumuz çevre okullarının en katısıydı, "tosun" lakaplı bir müdürümüz vardı(ki müdürlük sınavını hiç kazanamadı, okulda müdür olmadığı için müdürün yerindeydi) 1.95 borazan gibi sesi olan bir adamdı.
Bir gün sırada bir kızla denk geldik ve öğretmenlerimiz tek kişilik geçiş yeri olacak kadar yer bırakıp bir koridor oluşturup geçen öğrencileri girişte kontrol ediyordu, gerçekten.
Kıza buyur ettim, yol verdim.
Tosun çağırdı, gel bakayım kibar çocuk dedi, sonra faul'lerimi gördü, sivriydi, kibar dedik herifin faullere bak dedi, git kestir bunları öyle gel dedi.
Böyle bir okulda okudum.
Bu arada katı derken, bilen varsa 5 katlı kerhane olarak adlandırılırdı, kız öğrenciler gerçek anlamda 10 cm etek giyerdi, kimse laf etmezdi.
Telefon buldukları zaman velin bile gelse sene sonuna kadar vermezlerdi.
Okullar bitmek üzereyken beyaz ayakkabıyla gitmiştim okula, müdür yardımcısı çevirip odaya zütürmüştü ve disipline vermişti.
Sadece beyaz ayakkabı giydiğim için disiplin cezam var bugün.
Fakat kapalı öğretmenlerimiz bile rengarenk giyinirdi, hatta bir tanesi vardı ki 10 parmağında 20 yüzükle dolaşırdı, dayak da vardı okulumuzda.
Öğrencisin döverken bu öğretmen kişisi, yüzüklerini çıkartmazdı.
Her gün okulda kaç kişi yanağında yüzük iziyle dolaşırdı.
Onun için bizim okuduğumuz yerler hakkaten taktan.
Öğretmenlerimizden de öyle açık saçık giyinen gerçekten birkaç tane vardı, çok değil, geneli yaşlıydı bizim öğretmenlerimizin.
Fakat okul çıkışı iskeleye şarap içmeye giden öğretmenlerimiz vardı fakat öğrenciler okul etrafına (1-1.5km çapına) yerleştirilmiş kameralarla izlenirdi, sigara içerseniz, dayak yer, disipline verilirdiniz.
"Nazi kampı" gibi göründüğünün ya da "abartılı" göründüğünün farkındayım ama benimle aynı okula gitmiş başka öğrenciler çıkarsa ki verdiğim örneklerden tanımamak mümkün değil, onaylayacaklardır.