1. 1.
    +5 -2
    hakkarideki ilk gün çarşı izni verildi. mahmut badimle birlikte çarşıya çıkıp bir kaç ferre izlemek maksatıyla internet kafe aradık. bir tane bulduk, girdik içeri. o da ne. meğer askerleri buraya çekmek için kurdukları bir tuzakmış. sivil olmamıza rağmen haliyle asker olduğumuz kabak gibi belliydi. kapı eşiğindeyken biz, arkadan biri silahı dayadı sırtımıza ve bizi zorla içeri soktu. ilk başta mahmut badimi düşünerek tepki göstermedim. bir yandan bizi kafenin arkasındaki gizli bölüme zütürürlerken bir yandan da ne yapacağımı düşünüyordum. o sırada masadaki delgeç gözüme takıldı. planımı saniyenin onbinmilyonunda bir yaparak çevik bir hareketle delgeci kaptığım gibi arkamdakinin kulağını deldim ve elindeki silahı kaptığım gibi aynı zamanda da onu rehin aldım. ama mahmut hala onların elindeydi.
    mahmutu bırakın ben de arkadaşınızı bırakıcam mutlu mesut herkes evine gitsin dedim.
    kabul etmediler. kabul edeceklerinden adım gibi emindim ama kabul etmediler. başka da planım yoktu. resmen apışıp kalmıştım. tüm ümitlerim tükenmek üzereyken başka biri içeri girdi. başka bir müşteri.
    tüm dikkatler bir an onun üzerine çevrilmişken diğer silahlı elemanı da elimdeki keleşin dipçiğiyle etkisiz hale gitirdikten sonra mahmutla beraber mekandan kaçtık. ama hala peşimizdeydiler. sokak üzerindeki rögar kapaklarından birini açıp içeri atladık ve izimizi kaybettirdik.
    ···
   tümünü göster