+8
-1
Pinea Gland doğu inanışlarında sembolik olarak alnına nokta konulan hizada yer alan bir hormon. Bu hormon inanışlarda bahsi geçen üçüncü gözü sembol ediyor. Yani Budistlerin alnında ki nokta ile Siyonistlerin ya da illüminati adında ki örgütün sembol ettiği göz ile aynı anlam taşıyor. Yani iyisiyle kötüsüyle benim anladığım herkes bu Pineal Gland’ı aktif hale getirmenin peşinde.
Pineal Gland’ı aktif hale getiricek madde doğada bulunan DMT elementidir. DMT’nin doğada yoğun olarak bulunduğu bitki Ayahuasca bitkisidir ve bu bitki Amazon ormanlarında yetişir. Peru’da ve Amazon ormanlarında yaşayan Şamanlar günümüzde hala yaptığı ritüellerde Ayahuasca bitkisini uzunca bir süre kaynatıp tüketiyor ve ayine bu şekilde başlıyorlar. Bu bir çeşit uyuşturucu, fakat doğru alanda doğru hedef için ve başınızda bilinçli birisi ile kullanılırsa bir sorun teşkil etmiyor. Uyuşturucu bağımlısı olupta discoda içip duptıs duptıs diye patlamak isteyenler için önerilmiyor. Ölüp gidersiniz amuniyim.
DMT’nin karaciğer tarafından yakılıp beyne gönderilmesi gün içerisinde uzun bir zaman alıyor. Ve bu DMT’nin en olumsuz elementi yine doğada bulunan Florür.. Bunlara yine uzunca değineceğim..
DMT aynı zamanda insanların doğum ve ölüm anlarında çok yüksek seviyelere ulaşıyor. Bunu şöyle örneklendirelim. Yeni doğan bebekler her kültür için ve her inanış için melektir. En temiz ve en doğru olan odur. Ve bebeklik anılarımız hatırlanmaz, çünkü üçüncü gözümüz açıktır. Ve ölen bireylerde pek çok kez rastlanır. Suratında bi korku ifadesi varsa cehennem kapısı gösterildi derler, gülümsüyorsa cennet bahçesi gösterildi derler. Bu tabirler ne kadar doğru ne kadar yanlış bilinmez fakat.. insanların ölüm ve doğum anlarında DMT vücutta yüksek bir şekilde salgılandığı bilimsel bir gerçektir..
DMT konusuna ara ara yine çok değineceğiz, işin başlangıcı olarak diyelim ki insanların yegane amacı bu üçüncü gözü doğum ve ölüm anı olmadan aktif hale getirebilmedir..