+2
Ey peygamber, zevcelerine, kızlarına ve müminlerin kadınlarına dış elbiselerinden (cilbablarından) üstlerine giymelerini söyle. Bu, onların tanınıp eza edilmemelerine daha uygundur. Allah çok affedici, çok esirgeyicidir.” (Ahzab, 59)
Ayet doğrudan peygamberin zevcelerine, kızlarına ve arkasından bütün mümin kadınlara cilbab giymelerini emretmiştir. Cilbab ise, kadını tepeden tırnağa örten ve elbisenin üzerine giyilen dış örtü olarak tarif edilmiştir. Bunun anlamı çarşaf ya da çarşaf benzeri bir dış örtüyü elbiselerinin üzerine giymeleri bütün mümin hanımları için bir farzdır.
Ayetin bu açık emri gereği, başta peygamber hanımları olmak üzere, bütün hanım sahabeler siyah örtülere bürünmüşlerdir.
Peygamberimizin pâk zevcelerinden, müminlerin annesi, Hz. Aişe validemiz (r.a) bunu şöyle anlatmıştır:
Ensar kadınlarına Allah rahmet etsin. Cilbab ayeti indiği zaman mırtılarını (mırtı bir çeşit kumaştır) yardılar, onunla başlarını sardılar da Resulullah (sav) arkasında öyle namaz kıldılar ki, sanki başlarında kargalar varmış gibi idi. (Elmalı : c.6-s.338)
Aynı mana da yine Peygamber (asm)’ın zevcelerinden Ümmü Seleme (ra) şöyle demiştir:
“Bu âyetin nüzulünden sonra ensarî kadınları siyah çarşaflara büründüler. Sanki hepsinin başına birer karga konmuştu.” (Cessas, C. 3. S. 372.)