/i/Haberler

İnciden al haberi
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 1.
    +813 -38
    Yer:MARDiN

    13 yaşında bir kız

    Recep Sakız (Kızıltepe Kaymakamlık Yazı işleri Müdürü),

    Ersun Erdemir (ordudan irtica nedeniyle ihraç edilen yüzbaşı),

    Selman Aydın (devlet memuru),

    Enver Adanc (zabıta memuru),

    Şeyhdavut Dora (zabıta memuru),

    Şeyhdavut Oruç (belediye memuru),

    Cuma Uras (Mardin Vakıflar Şube Müdürü),

    Mahmut Temelli (Ziraat Odası Başkanı),

    Azat Aydın (astsubay),

    Ümit Ergin (ilköğretim okulu UTANMAZ müdür yardımcısı),

    Mehmet Seyitoğlu (veznedar),

    Teyyar Salman (Orman işletme Müdürlüğü şefi),

    Hamit Aydın (veznedar),

    Hamit Abdülşametoğlu (işyeri sahibi),

    Ali Aksoy (serbest meslek),

    Ahmet Günay (TEDAŞ işçisi),

    Osman Çakır (üniversite öğrencisi),

    Harun Uras (muhtar),

    Selahattin Kuray (serbest meslek)

    Ve meslek belirtmeyen :

    Şemsettin Aslan,

    Burhan Ertaş,

    Şeyhmus Cansın,

    Şeydavut Anuk,

    Nizam Denli,

    Sabri Ajak,

    Rıdvan Bayraktar,

    Rıdvan Abdülsemetoğlu,

    Süleyman Göka

    Her meslekten, her yaştan, az önce hepsi başı bağlı, şişman bir kadına bir miktar para ödediler ve kadın onlara tembih etti:

    – Kız 13 yaşında, bekaretini henüz kaybetmedi, kaybetmesi bizim başımızı belaya sokar, ona göre muamele edin.

    Her meslekten, her yaştan erkek kalabalığı bu sözler üstüne basını sallıyor.

    Onlar ne yapacaklarını bilirler. Onlar erkek!

    Teker teker, birbirlerinin sırasını gözeterek odaya giriyorlar.

    Ve odaya giren erkekler tekek teker küçük kız çocuğuna, bekareti zarar görmesin diye !

    Doktorlar daha sonraları küçük kız oturabilsin diye tam dört ameliyat yapmak zorunda kalıyorlar.

    Mardinli küçük kızın hikayesini daha sonraları öğrenen yazar, en çok bir ifadede dönüp kalıyor:

    Yukarıdaki adları ve meslekleri belli erkeklerden biri, bir işyeri sahibi, işini bitirdikten sonra kıza şöyle sesleniyor:

    – Kızım, kusura bakma şeytana uydum; benim de senin kadar bir kızım var. Ramazanda bana gel de karnını doyurayım.

    Bu çok erkek beyefendiler, işin kolayını da bulmuşlar, işte asıl korku filmi burada başlıyor:

    Ramazanda bir kap yemek, cuma namazında bir rekat namaz ve işi şeytana havale ederek, pür-pak evlerine, işyerlerine ve kahvelerine dönecekler!

    Öyle ki memurların haklarında işlem yapılmayacak, şube müdürleri, oda başkanları, zabıta memurları Mardin’in sokaklarında başları dik dolaşacaklar!

    Çünkü bu ülke fazlasıyla erkek.

    Mardin 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin, 13 yaşında 26 erkeğe satılan küçük kızın, bu kişilerle kendi rızasıyla birlikte olduğu yorumu, anlı şanlı Yargıtay’ın 14. Ceza Dairesi’nde onay gördü.

    (Kararı veren Yargıtay 14.Ceza Dairesi’nin 11 üyesinden 8’ini AKP dönemindeki yeni HSYK atamıştı.)

    Ey ağır ceza mahkemesi hakimleri, Yargıtay üyeleri, bu verdiğiniz kararla siz de bu korku filminin ana kahramanlarının yanında yer aldınız.

    Kanunlar böyle diye kestirip atmayın, küçücük bir kız çocuğunu savunamayan hukuk ve sizlerin bunun arkasına sığınmanız, bu korku filminin en utanç verici bölümü.

    Kendi Kızınız, Kardeşiniz, Yeğeniniz Var Mı? Var ise Onun Başına Böyle Bir Şey Gelse Ne Yaparsınız?

    Hukuk, yazılı kanunların, insan haklarına uygun uygulanmasından başka nedir ki? Hukuk fakültelerinin birinci dersinde bu öğretilir.

    Avukat Ömer Kavili
    istanbul Barosu – 15638

    4 Nisan 2018
    ···
   tümünü göster